Türkiye ile Libya arasında imzalanan askeri ve güvenlik işbirliği anlaşmasının sahadaki yansımaları devam ediyor.
Libya ordusu öncelikle şehrin batı bölgelerini Hafter’den temizlerken, son iki haftada Trablus’un güneyi ve doğusunda ciddi mesafe katedildi.
Sirte’nin batı kapılarına dayanan Libya ordusunun yeni hedefi şehri tamamen Hafter’den temizlemek ve ardından Cufra Hava Üssü’nde kontrolü sağlamak.
HAFTER NASIL KAYBETTİ?
4 Nisan 2019 yılından bu yana Trablus’u ele geçirmek için saldıran Hafter militanlarının, aldığı ağır yenilgi askeri çevrelerce de tartışılıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Rusya, Sudan, Çad ve Nijer’den getirdiği paralı askerler, binlerce kargo uçağı silah ve mühimmat Hafter unsurlarının yenilgisini engelleyemedi.
Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunan Analist Mohammad Pervez Bilgrami’ye göre, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Libya’daki savaşı Hafter saflarında kaybetmesinin önemli birkaç nedeni var:
“Abu Dabi yönetiminin başarısız olma nedenlerinden biri, Libya’daki bu savaşta Sudan, Çad ve Nijerya’dan gelen paralı askerlere bağımlı olmasıdır. 10 milyon nüfusunun yüzde 90’ı yabancılardan oluşan Birleşik Arap Emirlikleri, bölgede büyük oyunlar oynamak için ithal savaşçılara ve silahlara güveniyor.
İkinci bir durum ise Libya, Birleşik Arap Emirlikleri’nden çok uzak bir bölgede yer alıyor. BAE ve ortağı Suudi Arabistan, kendilerine oldukça yakın Yemen’deki savaşta Husilere karşı bile başarılı olamadı. Birleşik Arap Emirlikleri petrolden kazandığı paraları bu savaşta yakabilir ama ulusal güç unsurundan yoksun olduğu için bu savaşı kazanamaz”
TÜRK SİLAHLARI PANTSİR-S1 MEZARLIĞINA DÖNÜŞTÜRDÜ
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Hafter militanlarına çok sayıda Rus üretimi Pantsir-S1 hava savunma sistemi ve Çin üretimi Wing Loong II silahlı insansız hava araçları verdiğini hatırlatan Bilgrami, “Böyle cömert bir desteğe rağmen hiçbir başarı elde edemediler. Al-Vatiyye Hava Üssü ve Tarhuna operasyonlarında Türk SİHA’ları Trablus’u Rus yapımı Pantsir-S1 mezarlığı haline getirdi” diye konuştu.
“BAE SAVAŞ KAZANMAK DIŞINDA HER KONUDA MAHİR”
Hafter saflarına gönderilen paralı askerlerin az eğitimli ve motivasyonsuz olduğuna dikkat çeken Bilgrami şöyle devam etti:
“Silah altına alınan paralı askerler ülkeyi sadece terörize etmek için kullanışlıdır. Libya ordusunun yakaladığı Sudanlı paralı askerler bugüne kadar silah altına alındıkları için BAE’yi suçladılar. Birleşik Arap Emirlikleri’nin kaos yaratma, darbe düzenleme, politikacılara rüşvet verme, ilkesiz hükümet liderlerini tuzaklarla yanına geçme konusunda mahir olduğunu herkes iyi biliyor ancak savaş kazanmak bunlardan farklıdır.”
BAE GÜÇLÜ BİR PARTNER DESTEĞİ ARIYOR
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Libya’daki savaşı kazanabilmek için askeri kapasitesi güçlü olan ülkelerin taahhütlerine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Bilgrami, “BAE’nin bu ülkedeki ortakları olan Rusya, Fransa ve Mısır uzun süre Libya’da savaşabilecek askeri kapasiteye sahip ama bu ülkeler neden gelişmiş askeri kapasitesini BM tarafından destekli olan Libya hükümetine karşı kullansın ki?” diye konuştu.
Rusya’nın Suriye’den gönderdiği savaş uçaklarının Libya ordusunun ilerleme sürecini engelleyemeyeceğini belirten Bilgrami, sözlerini şöyle tamamladı:
“Modern savaşlar, artık silahlı ve keşif uçakları, elektronik harp kabiliyeti ve katmanlı radarlarla yapılıyor. Bu savaşları sürdürebilmek için Türkiye modern savaş altyapısı geliştirdi. Türkiye’nin ayrıca Libya UMH ordusuna eğitim ve danışmanlık hizmeti verebilecek yüksek eğitimli askeri personeli bulunmakta. Türkiye teknoloji konusunda da önemli avantajlara sahip. TB-2, Anka-B ve Anka-S gibi silahlı insansız hava araçları savaştaki dengeyi Libya UMH ordusu lehine değiştirdi. Türkiye, Trablus hava sahasını korumak için HAWK orta irtifa hava savunma sistemi ve Korkut alçak irtifa sistemleri konuşlandırdı. Suriye’de başarılı faaliyetler yürüten Koral Elektronik Harp Sistemi Rus Pantsir-S1 sistemlerinin imha edilmesinde rol oynadı.”