Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, yedili masanın cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürk Havalimanı’nın ABD’li bir firmaya verileceği vaadine tepki göstererek, “Bu mandacı bir anlayış” dedi.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, CNN Türk canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Bayraktar, yedili masanın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Atatürk Havalimanı’nın ABD’li bir firmaya verilmesi yönündeki açıklaması hakkında ses getirecek değerlendirmelerde bulundu.
Selçuk Bayraktar şu ifadeleri kullandı:
“Bu yıl benim anladığım kadarıyla TEKNOFEST milli teknoloji geliştirme kabiliyetini ve ruhunu milletimize aşladı. Milletimiz de buna gördüğümüz kadarıyla inandı. Bir jenerasyon yetişti bir anlamda 6 yılda burada. Buraya 18 yaşında gelen birisi artık 24 yaşında. Bayraktar TB3 bu TEKNOFES’te ilk defa sergilendi.
“SİYASİ NEDENLERLE GÜNDEME GELMEK HOŞ OLMUYOR”
Deprem nedeniyle İzmir’i ertelemek zorunda kaldık. Ankara’yı 30 Ağustos zaferi nedeniyle Ağustos ayında yapmayı planlıyoruz. Siyasi nedenlerle gündeme gelmek hoş olmuyor tabi. Biz İHA’ları ve SİHA’ları yaptıktan sonra tehditlere maruz kaldık. Batman’da İHA üstümüzü hedef alınmışlardı. İftiralar geldi ve bu sistematik bir hale geldi, bizde bunlara cevap verdik. Havacılık serüvenimiz çelmelere takılıp düştüğü için ve toplumda da öğrenilmiş çaresizlik olduğu için bu artık toplumda kanıksanmış bir şeydi. Biz hep şunu duyduk asla yapmazsınız, asla olmaz dendi. Asla olmaz inancı yerleştirildi. Bir kısımda siyasi polemiklerle de oluyor. Vecihi Hürkuş’un hikayesine baktığınız zamanda bu böyle. O yüzden kendinizi savunmanı gerekiyor. Biz bu festivalleri toplumsal olumasın için düzenledik. TEKNOFEST’in 300 takım kurulmuş. Biz böylesine bir dönüşüm dip dalganın gerçekleşmesini yeni gördük. Gençlerimiz biz yaptık mı en iyisini yapıyor. Dünya tarihinde ilk defa olan şeyle oldu burada. Bir F-16 ile bir İHA ilk defa yan yana uçtu. Biz bir anlamda bir havacılık tarihi de yazmaya başladık. Bu hikayenin devamının gelmesi gerekiyor. Siyasi söylemler de bu işlerin önüne takoz olabiliyor.
