Mesele sadece S-400 değil

s400-tükiye

ABD’nin S-400 alımı sebebiyle Türkiye’ye yönelik saldırgan tutumunu ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Türkiye’yi S-400 ile F-35 arasında tercihe zorlayan tehditkar açıklamalarını Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ve Gazeteci Ceyhun Bozkurt, Sputnik’e değerlendirdi.

ABD, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alımı sebebiyle Türkiye’ye yönelik agresif tutumunu sürdürüyor. Konuya ilişkin son açıklama ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’ten geldi. Pence, Türkiye’ye S-400 ile ABD’den aldığı F-35’ler arasında bir tercih yapması gerektiğini savunarak “Türkiye, S-400 alımını tamamlarsa F-35 programından atılma riskini almış olur ki bu da sadece Türkiye’nin savunma kapasitesini zayıflatmaz, aynı zamanda programa tedarikte bulunan Türk parça üreticilerine de zarar vermiş olur” dedi. Aslında bu sözler daha önce pek çok defa ‘ismini vermek istemeyen’ çeşitli Pentagon yetkilileri tarafından sarf edilmişti. Ancak Türkiye’ye yönelik bu tehditkar açıklamayı önemli kılan, açıklamanın bu sefer ABD Başkan Yardımcısı düzeyinde yapılması oldu. Konuyu, Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ve Gazeteci Ceyhun Bozkurt, Sputnik’e değerlendirdi.

‘ABD’NİN SOĞUK SAVAŞ SONRASI DÖNEMDEKİ DÜNYA LİDERLİĞİNİ KAYBEDİŞ ÇIRPINIŞLARI’

Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş’a göre, ABD, dünya liderliğini kaybettiği için dünyayı Soğuk Savaş dönemindeki gibi kutuplaştırıyor ve gergin hale getiriyor:

“ABD’nin önce 2015 yılında İran’dan 5+1 olarak yapılan nükleer anlaşmadan, daha sonra Orta Menzilli Nükleer Füzeler Anlaşması’ndan çekilmesi, 2010 yılından itibaren nükleer gücünü artırmaya çalışması ve bütün bu saldırgan söylemleri, Amerika Birleşik Devletleri’nin Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonraki üstünlüğünü ve dünya liderliği kavramını kaybetmesinin çırpınışları olarak görülebilir. ABD, dünyayı tekrar gergin bir ortama sokarak ve kutuplaştırarak liderliğini sürdürmeye çalışıyor.”

‘TÜRKİYE’YE YÖNELİK ŞANTAJ VE TEHDİTLERİ DİREKT ABD BAŞKANI VEYA YARDIMCISI YAPIYOR’

 Karataş, “Özellikle S-400 alımıyla ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin şantajları, çirkin yaklaşımı, açıklamaları yaklaşık iki yıllık bir süreç içerisinde gittikçe artan bir tempoda karşımıza çıkmaya başladı. 2018 yılının yaz aylarında F-35’lerin S-400’lerin alınması halinde Türkiye’ye sevkiyatının durdurulmasıyla ilgili bir yasa çıkarmışlardı. Bu yasa çerçevesinde önce ültimatom verdiler, Türkiye’yi tehdit ettiler. Daha sonra 21 Şubat 2019’da ABD Başkanı Trump bir torba yasa içerisinde ‘Eğer Türkiye S-400 alırsa F-35’lerin teslimatını durduracağız, F-35’leri teslim etmeyeceğiz’ dedi ve 1 Kasım 2019 tarihine kadar da zaman verdi. Arkasından önüne gelen her Amerikalı yetkili Türkiye’yi tehdit eder vaziyette, medyayı ve kara propagandayı kullanarak, bu kara propagandayı da kullanırken bazı haber ajanslarına ‘ismini vermeyen bir Pentagon yetkilisi göre’, ‘ismini vermeyen bir havacı yetkiliye göre’ diye çeşitli açıklamalarla şantajlarına devam ettiler. Son olarak, ABD Senatosu’ndaki Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı James Inhofe ABD’nin Türk pilotlarının F-35 eğitim uçuşlarını durdurduğunu ve teknik ekibin eğitiminin askıya alındığını açıkladı. Yine daha önce, Amerikan Senatosunda geçen yaz 44 senatörün imzalamış olduğu ‘Türkiye S-400 alırsa F-35 vermeyelim’ üzerine bir imza kampanyası daha başlattılar. Bu imza kampanyası da Amerika’da Türkiye aleyhtarı Rum, Ermeni, Yahudi, PKK ve FETÖ destekli lobiler tarafından başlatıldı. Temmuz 2018’de Mike Pence ‘Rahip Brunson’ olayında da buna benzer sert bir açıklama yapmıştı. Mike Pence’in görevi; Amerikan başkanının direkt olarak tehdit veya şantaj uygulamaya yönelik konuşmalarının dışında bu tür açıklamalarını Başkan Yardımcısı yapıyor” dedi.
Kaynak: Sputnik
Exit mobile version