Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ‘Mavi Vatan’ savunmasındaki imkan ve kabiliyetlerinin test edildiği Mavi Vatan-2019 Tatbikatı dördüncü gününde devam ediyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın üç denizde eşzamanlı icra ettiği tarihin en büyük harp oyunu, Türkiye’nin yanısıra Yunanistan’da da gündemin ilk sırasında. Milli savunma sanayii ürünlerindeki çeşitliliğin artmasından büyük rahatsızlık duyan Atina, Türkiye’nin tatbikatta kullandığı milli insansız hava araçlarını (İHA) yakın markaja aldı. Zira donanma envanterine girdikten sonra münferit olarak kullanılan İHA’lar, Mavi Vatan Tatbikatı ile birlikte harp koşullarında ilk kez kullanılıyor. Bu doğrultuda yeni taktik savunma stratejileri deneniyor. Milli ANKA ile Bayraktar’ın oluşturduğu kuvvet çarpanı, Ege’de şimdiye dek alıştığımız “F-16’lı it dalaşı” kavramını da kökten değiştirecek.
HERON’LARA KARŞI TÜRK İHA’LARI
Savunma teknolojilerindeki değişim, Ege’de it dalaşına da yansıdı. Ekonomik sıkıntı içinde bulunan ve Akdeniz’de Barbaros sismik araştırma gemisini tahrik eden fırkateynini ‘yakıt ve gıda lojistiği sıkıntısı’ nedeniyle geri çekmek zorunda kalan Yunanistan, Ege hava sahasındaki tahriklerinde de yüksek maliyetli jet uçuşlarından daha çok İHA’lara yöneldi. Yunan ordusu son dönemde insansız olduğu için hem riski az olan hem de gerek maliyet açısından daha ucuz gerekse havada kalış süresi jet uçaklarına göre daha uzun süreli olan İsrail menşeili HERON’larla Türk hava sahasını defaaten ihlal ediyordu. İHA’larla artan ihlallere karşı Türk Hava Kuvvetleri de her gün jet uçaklarıyla Ege hava sahasında eğitim uçuşları icra ettiği gibi, Yunanistan’a eşdeğer karşılık olarak ANKA ve Bayraktar İHA’larını daha fazla uçurmaya başladı. Ege’de Hava Kuvvetleri’ne bağlı ANKA’lar uçuyor. Yakında bunlara Deniz Kuvvetleri envanterindeki ANKA’lar da eklenecek.
OYUNUN KURALLARI DEĞİŞİYOR
- Ege hava sahasında son dönemde it dalaşından daha ziyade yeni teknoloji İHA dalaşı yaşanmaya başladı. Silahlı Bayraktar’ın Deniz Kuvvetleri envanterine girmesiyle birlikte İHA savaşlarında üstünlük Türkiye’ye geçti. Bayraktar SİHA, Deniz Kuvvetleri bünyesinde ilk uçuşunu da Ege adaları üzerinde gerçekleştirdi. Bu tablo, Ege hava sahasında Türkiye’nin güç üstünlüğünü pekiştiren önemli bir gelişme olarak kayıtlara girdi. Atina, HERON’lara karşı daha üstün konumdaki Bayraktar SİHA’ya karşı önlem alma telaşına kapıldı. Atina halen birçoğunu kiralama yöntemiyle aldığı 10’a yakın İsrail yapımı HERON’u kullanıyor.
SİLAHLISININ ADI BİLE YETTİ
Ege hava sahasında uzun yıllardır yoğun olarak yapılan karşılıklı jet uçuşları, it dalaşları, helikopterli devriyeler gibi maliyetli savunma tedbirlerine karşı son dönemde İHA’lar öne çıkıyor. İHA savunması, olası bir saldırıda insan zaiyatı yaşanmaması noktasında büyük bir kabiliyet olarak görülürken, minimum riskle etkin savunma gücü sağlıyor. Yine jet uçaklarına göre daha uzun süre havada kalabilen İHA ve SİHA’lar, gerek savunma gerekse keşif/istihbarat görevlerinin icrasında stratejik bir güç çarpanı etkisi yaratıyor. Özellikle silahlı İHA’ların varlığının bilinmesi bile oldu-bitti girişimlerine karşı düşmanı bir kez daha düşünmeye itiyor.
- Havadan havaya vurabilir
-
- Bayraktar İHA ve SİHA sistemleri, Taktik Blok 2 (TB2) versiyonuyla HERON’lara karşı gelişmiş özellikleriyle dikkat çekiyor. Bayraktar TB2 SİHA’lara, ‘hava muharebe’ özelliğinin kazandırıldığı da iddia ediliyor. İddia doğruysa bu, Bayraktar’ın havadaki başka bir aracı imha etmek için füze ateşleyebilmesi demek. Bayraktar TB2, 24 saati bulan havada kalma süresi ve 27 bin 30 feetlik irtifa rekoruyla öne çıkıyor. 100 kilogram faydalı yük taşıyabilen Bayraktar SİHA, 4 akıllı mühimmat taşıyabiliyor. TSK tarafından operasyonel olarak kullanılan Bayraktar TB2, MAM ve MAM-L mühimmatları ile UMTAS füzelerini kullanabiliyor.
GAMBOT yola getirdi
Türkiye’nin son dönemde denizlerde proaktif stratejiye geçerek ortaya koyduğu Mavi Vatan doktrini ve Deniz Kuvvetleri’ni diplomasinin zorlayıcı gücü olarak devreye sokması ile milli silah sistemlerinin yarattığı kuvvet çarpanı sonuç verdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, ‘Glavkos’ noktasında ABD’li Exxon Mobil şirketi tarafından 250 milyon metreküplük doğalgaz yatağı bulunmasını şu ifadeyle duyurdu: “Kıbrıs’ın tamamı için muhteşem bir gelişme.” Rum yönetimi daha birkaç hafta öncesine dek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz kaynakları üzerindeki haklarını yok sayma eğilimindeydi. Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias da dün katıldığı bir forumda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ticari gelişmelere katılımının sağlanması gerektiğini söyledi. Kocias “Adil bir şekilde olmalı. Eğer her şeyi kendimize almaya çalışırsak büyük hayal kırıklığına uğrayabiliriz” şeklinde konuştu. Askeri kaynaklar, Lakkotripis’in ‘Kıbrıs’ın tamamı için’ şeklindeki sözlerini, Türkiye’nin yürüttüğü gambot (savaş gemisi) diplomasisinin önemli bir kazanımı olarak görüyor. Türk donanması, geçen yıl değişik ülke bayraklı 7 araştırma gemisinin Türk ve KKTC kıta sahanlığına girişlerine engel olmuştu.
- Komşunun gözü onlarda
- Yunanistan Genelkurmayı’nın dikkatle izlediği harp sistemlerini başında silahlı Bayraktar geliyor. Kısa bir süre önce Deniz Kuvvetleri envanterine giren Bayraktar SİHA, tatbikatta gerçek mühimmatlı atışlarla denendi. Bayraktar’ın yaptığı atışlar Yunan askeri makamları tarafından yakından takip edildi. Yunan basınındaki haberlere göre, Yunan ordusunu ilgilendiren en önemli konu Türkiye’nin yeni silah sistemleri ve özellikle de Mavi Vatan için deniz görevine çıkan ANKA ile Bayraktar. Atina, Türkiye’nin yüz akı olan bu araçlarda kullanılan cephaneleri de yakın takibe aldı. Yeni nesil teknolojinin getirdiği tehditlere karşı alınan tedbirler de Mavi Vatan-2019 Tatbikatı’nda dikkat çekiyor. Tatbikattaki harp senaryoları arasında, drone’lu ve İHA/SİHA’lı saldırılara karşı savunma ve taarruz imkanları da yer aldı.
Kaynak: Kıymet Sezer – Yeni Şafak Gazetesi