Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, “ALP 300-G radarı kendi üzerinde 4000’in üzerinde gönderme alma ünitesine sahip” dedi.
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, “Erken İhbar Radar Sistemlerinin” ilk teslimatı törene katıldı. Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise harp alanı ve sınır güvenliği ve hava savunma sistemi denildiğinde hiç şüphesiz ki radarla ilk açıda gelen ve stratejik olarak yerli ve milli olarak üretilmesi düşünülen ve beklenilen en önemli unsurların olduğunu kaydederek, “İşte bu amaçla Savunma Sanayii Başkanlığımız yaklaşık 30 yıldır yıldır radar üretimi, radar teknolojisinin geliştirilmesi, tasarlanması, üretilmesi ve tabii ki bugün olduğu gibi envantere kazandırılması için sektör kuvvetlerimiz ve kıymetli teknik personelle birlikte gayretle çalışmakta.
Özellikle havadan keşif gözetleme, sınır gözetleme, deniz platformları, hava savunma sistemleri, füze sistemleri için ihtiyaç duyulan arama, gözetleme, atış kontrol, takip ve silah tespit alanında radar üretimi için, radar geliştirmek için yeni teknolojilerde üstün bizi ülkemizi, kuvvetlerimizi üstün kılacak çalışmalar yapmak üzere sektörümüzde 25 farklı tipte 10’a yakın farklı üreticiyle beraber bu ihtiyacı karşılamak üzere gayret ve azimle çalışmaktayız. Bugün işte ayrı bir onur ve gururla ikincisinin teslimatını gerçekleştiriyor olduğumuz taşınabilir erken ihbar radar sistemimiz çok stratejik bir ürün.
Bu stratejik ürünün özellikle yerli milli üretilmesi ve envantere kazandırılmasının ayrı bir huzur var içimizde. Özellikle Aselsan’da göreve başladığımız ilk günlerde önümüzde olan en büyük önemli projelerden bir tanesiydi. Daha ilk başlangıç aşamalarında düşündüğümde yapılan çalışmaları, test faaliyetlerini göz önünde bulundurduğumda bugüne gelmiş olmanın ayrı bir mutluluğunu da şahsım olarak yaşadığımı sizlere ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
’10 farklı ülkeye yaklaşık 40 farklı radar ihraç etmiş durumdayız’
Erken ihbar radarlarını ALP grubu olarak isimlendirdiklerini aktaran Görgün, “Bugünkü radarımızı ALP 300-G ismini verdik. Bu radarın 500’e yakın kanal ile sayısal haberleşme yaptığını, sayısal verileri işleyebildiğini, 1 saniyede 81 DVD’nin içereceği bilgiyi işleme kabiliyetine sahip olduğunu ifade edersem, teknik olarak, teknolojik olarak ne kadar üstün bir mühendislik sanatı ürünü olduğunu ifade etmem için yeterli olduğunu değerlendiriyorum. Ülke olarak hamdolsun savunma sanayinde geldiğimiz süreci çok farklı açıdan, çok farklı parametrelerle dilimiz döndüğünce ifade etmeye çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle son 20 yılda bizlere verdiği motivasyon, fırsat ve liderliğiyle işte radar alanında da 10 farklı ülkeye yaklaşık 40 farklı radar ihraç etmiş durumdayız. Bu önemli bir gösterge olarak değerlendiriyorum. Hava kuvvetlerimizin kullanımında olan, diğer dost, müttefik veya dünyadaki diğer ülkelerin de kullanımlarında olan İtalyan üretimi, Fransız üretimi, Amerikan üretimi, çok farklı radarlar var. Bizlerin envanterlerinde de var. İşte bugün teslim ediyor olduğumuz bu radarımız, ALP 300-G’imiz gerek çözünürlük bakımından, gerek menzil bakımından, gerek doğruluk bakımından bunların hepsinden üstün. Hamdolsun, çok şükür bu günleri gördük. Bu radar biraz evvelki, benden önceki konuşmalarda da değinildi, aktif elektronik tarama özelliğine sahip. Durarak çalışıyor. Bu bir eksiklik değil. Bilakis biraz evvel de ifade edildiği modüler yapıda. İşte ALP 300-G radarı kendi üzerinde 4000’in üzerinde gönderme alma ünitesine sahip. Bu radar durarak çalışırken, modüler bir şekilde bir kısmında bir arıza olduğunda veya sistem dışı kaldığında geri kalan tüm unsurlarıyla faaliyetini eksiksiz olarak yerine getirebilme özelliğine sahip. Ayrıca dönen radarlara göre bir başka üstünlüğü bu radarımız bir periyodun tamamlamasını beklemeden yansımayı alabiliyor. Ayrıca doğrulama sinyali de göndererek doğrulama gönderebilerek doğruluğunu ve duyarlılığını ve çözünürlüğünü daha hassas bir konuma getirebiliyor. Güç yükselteçlerine göre daha dayanıklı bir radar üretti arkadaşlarımız. Sağ olsunlar. 435 bin satırdan fazla kod var bu radarda. Gerek kullanıcı arayüzü, gerek sınıflandırma, gerek performans yazılımı, gerekse tüm gömülür yazılımları veya balistik hedefleri tespit etme üzerine oluşturdukları yazılımların tüm kod satırları yaklaşık 500 bin satıra yakın kod” şeklinde konuştu.
Bu radarın geliştirilmesinde hızlı kurulum için arkadaşlarının patent aldıklarını aktaran Haluk Görgün şu ifadeleri kaydetti:
“Onun katlanabilir mekanizmasını çok kendine üzgün dünyada görünmüş bir katlanabilir mekanizma değil. Yani mekanik anlamda da patente olan bir ürün. 20’ye yakın patentimiz var bu ürünümüzde. 30 dakikada kuruluyor. Dual jeneratörlü, yedekli çalışılabiliyor. Kesintisiz çalışabiliyor. Uzak erişime radyo link göndererek haberleşmeyi kesintisiz yapılabiliyor. Biraz evvel kıymetli genel müdürümüz de ifade etti; ortak şirketimizde üretilen tasarımı ülkemizde yapılan, üretimi de ülkemizde yapılabilen Gan çipleriyle birlikte aslında çok farklı bir seviyeye ulaştığımızı, yeni yetenekler kazandığımızı da burada mutlulukla paylaşmak istiyorum. Bu ürünün geliştirilmesinde bizim Savunma Sanayi Başkanlığı olarak özellikle önemsediğimiz, kurguladığımız piramit yapıdaki hemen hemen her unsurun sorumluluk alması. Bu projede yine ona paralel olarak 436 farklı firma bu projenin başarıyla gerçekleşmesinde katkı sağladılar. Hepsinden Allah razı olsun, hepsinin emeklerine, gönüllerine sağlık.”
’940 gün bu radar üzerinde çalışma devam etti’
Bu projede 436 şirkette yaklaşık 600 bin işçilik harcandığının altını çizen Görgün, “İki farklı yerleşkede bunun testleri yapıldı. Yaklaşık 940 gün sürdü. Bu aslında benim temas etmek istediğim, daha önce de sizlerin hazır bulunduğunuz konuşmalarda ifade ettiğim bir hususun çok güzel bir göstergesi. Birlikte çalışıldı. Hava Kuvvetleri Komutanlığımızla beraber doğrulama süreçleri daha iyisi, en iyisi ne yapılabilir? Hemen biter bitmez teslim edilmedi. İyileştirme, güncelleştirme, geliştirme için beraber 940 gün bu radar üzerinde çalışma devam etti. Milli IFF Mod 5’e sahip. Diğer radarlara göre de üstün kılan önemli özelliklerinden bir tanesi bu radarın. Hedef kümesinin çok geniş olduğunu, elektronik harbe dayanıklı olduğunu, bununla beraber işte bizim bu ürünü, bu teknolojik ürünü geliştirmemizdeki aslında bir başka görünmeyen çok önemli avantajlardan bir tanesi de bu teknolojik hakimiyetimizle birlikte, birlikte çalışmayla, kuvvetimizle, ihtiyaç makamlarıyla birlikte çalışabilmeyle ihtiyaç duyulduğu anda her an çok hızlı bir şekilde teknolojik desteğin verilebilmesi, sahaya her an ulaşılabilmesi ve bir sonraki nesil ürünlerinde, işte biraz önce sıralandı ALP ailesi yeni ailenin fertlerini geliştirilmesinde de çok hızlı kazanılabilen yetenekte cevap verilecek, yeni ürünler birbirini takip edecek. Stratejik bir ürünü yerli milli tasarlayıp, üretip envantere kazandırmış olmanın huzurunu, mutluluğunu bir kez daha sizlerle paylaşırken, Gökvatan’ın gözü ve kulağı olacak bu üründe emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Programda konuşan ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ASELSAN, radar alanında, son yıllarda birçok önemli başarıya imza attı, tüm frekans bantlarında tasarım ve üretim yeteneği kazandığını vurguladı.
2023’te envantere giren Cenk ve Akrep ile deniz platformu radar aileyi tamamladıklarını aktaran Akyol, “ALP 300G ve yine bu yıl envantere girecek olan Alçak İrtifa Radarı ile erken ihbar ve hava savunma radar ailemizde önemli bir aşamayı geçmiş olduk.
Bizi radar liginde en üst sıraya taşıyan AESA Burun Radarımız MURAD ile de hava platformu radarı geliştirebilen çok az sayıda ülkeden biri haline geldik. Bu kritik teknolojiyi F-16 platformuna entegre ettik, ilk uçuşunu geçtiğimiz aylarda yaptık. Burada sizlerle seri test uçuşlarındaki görüntülerden birini paylaşmak istedik. Böylece ASELSAN olarak, 2024 yılı itibariyle Türkiye’nin radar alanındaki temel bütün ihtiyaçlarını milli olarak karşılayabilir hale gelmiş bulunuyoruz. Bununla da yetinmiyoruz, geleceğin teknolojilerine de şimdiden hazırlık yapıyoruz. Örneğin TOBB Üniversitesi ve Gebze Teknik Üniversitesi ile Quantum radarı geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu
Ambargolara karşı güçlü durmak ve katma değeri artırmak için, sistemlerimizin kritik alt bileşenlerini millileştirdiklerinin altını çizen Akyol, “Şu anda AESA Radarlarda kullanılan GAN çiplerimizin ve tüm alt bileşenlerimizin tasarım ve üretimini ASELSAN’da yapıyoruz. Bununla da yetinmedik, Bilkent Üniversitesi ile kurduğumuz Mikro Nano şirketimizde, bu çiplerde kullanılan galyum nitrat transistörleri millileştirdik. Bir taraftan da ASELSAN’ın daha yüksek miktarlarda ve daha hızlı seri üretim yapması için yatırımlarımız devam ediyor. Geçtiğimiz yıl, bu yerleşkemizde radar seri üretimiyle ilgili yeni bir tesisi faaliyete geçirdik. Bu yıl, radar üretim kapasitemizi zirveye taşımak için yaklaşık 150 milyon doları aşan büyük bir yatırımı daha başlatmış bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.