İran Cumhurbaşkanı İbrahim Resi’nin hayatını kaybettiği helikopterin enkazını bulan Akıncı İHA dünyanın gündemindeki yerini koruyor. İran tarafı her ne kadar enkazı Akıncı bulmadı dese de gerçek böyle değil. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Akıncı 1,5 saatte Reisi’yi taşıyan helikopterin enkazını tespit etti” dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İran Cumhurbaşkanı ve İran Dışişleri Bakanı’nın içinde bulunduğu helikopter düştü. Daha sonra komşumuz bizden helikopterin yerinin tespiti için Akıncı insansız hava aracımızı talep etti. Türkiye’nin milli insansız hava aracı Akıncı Türkiye’den kalktı, İran coğrafyasına geçti. Çok zor hava koşulları altında çok sarp bir vadide, çok sisli bir havada çok kısa bir zaman içerisinde 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti ve İranlı makamlara bildirildi. Bu zor coğrafyada bu misyonu yapabilmesi Akıncı’nın sahip olduğu uydu bağlantısı sayesinde mümkün oldu” dedi.
“Akıncı 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde İran’da düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti”
İran’da düşen helikoptere Akıncı ile ulaşıldığını dile getiren Bakan Kacır, “Savunma sanayi gibi kritik alanlarda kullandığımız teknolojilerin tümü uzay sistemleriyle entegre çalışıyor. Bakın komşumuz İran’da bir helikopter kazası yaşandı. İran Cumhurbaşkanı ve İran Dışişleri Bakanı’nın içinde bulunduğu helikopter düştü. Daha sonra komşumuz bizden helikopterin yerinin tespiti için Akıncı insansız hava aracımızı talep etti. Türkiye’nin milli insansız hava aracı Akıncı Türkiye’den kalktı, İran coğrafyasına geçti. Çok zor hava koşulları altında, çok sarp bir vadide, çok sisli bir havada çok kısa bir zaman içerisinde, 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti ve İranlı makamlara bildirildi. Bu zor coğrafyada bu misyonu yapabilmesi Akıncı’nın sahip olduğu uydu bağlantısı sayesinde mümkün oldu. Uydu haberleşmesi sayesinde bu zor coğrafyada Akıncı görevini icra edebildi. Elbette sahip olduğu diğer teknik kabiliyetler sayesinde.
Bu misyon aslında Türkiye’nin teknoloji geliştirmeye bakış açısını da gösteriyor. Biz teknolojiyi insanlık yararına olduğu ölçüde kıymetli buluyoruz. Teknoloji insanlığa hizmet ettiği ölçüde bir değer ifade ediyor Türk milleti için. Biz yüzyıllarca dünyaya adaleti, merhameti götürmüş bir milletiz. Bütün bu milli teknoloji hamlesinde elde ettiğimiz kazanımların dünyayı yeniden adaletle ve merhametle buluşturabildiği ölçüde kıymetli olacağına inanıyoruz. Bu inançla çalışıyoruz. Biliyoruz ki Türk milleti güçlendikçe, tarihin en şerefli milleti olan Türkler kuvvetlendikçe dünyada zulümler son bulacak. Dünya yeniden merhamete, yeniden adalete kavuşacak” diye konuştu.
“Uluslararası uzay limanını İnşallah inşa edeceğiz”
Uluslararası uzay limanının inşa edileceğini söyleyen Bakan Kacır, “Bir uluslararası iş birliğiyle Türkiye bir uzay limanının önümüzdeki yıllar paydaşı olacak. Böylelikle uzaya bağımsız erişebilen bir ülke olacağız. Bir yandan hibrit roket motor teknolojisinde halihazırda dünyada ilk 4 ülke arasındayız. İnşallah Ay programını gerçekleştirdiğimizde bu teknolojiye uzayda tarihçe kazandıran ilk ülke olacağız. Bu kazanım Türkiye’nin yörüngeler arası uyku transferleri gibi zorlu uzay misyonlarını icra edebilecek uzay araçları geliştirilmesini mümkün kılacak. Böylelikle uzay ekonomisinden o alanda da pay elde etme imkanına sahip olacağız” ifadelerini kullandı.
Alper Gezeravcı: “Ülkenin savunma sanayi artık kabuğuna sığmaz bir noktaya geldi”
Etkinliğe katılan ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı ise deneyimlerini anlattı. Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği Gezeravcı, yaptığı konuşmada Türkiye Milli Uzay Programı’nı anlattı. Gezeravcı, “2026-2028 aralığında kendi ülkemizde yapmış olduğumuz bir roketi kendi itiş sistemimizle Ay’a ulaştırmayı planlıyoruz. Halihazırda yapmış olduğumuz hazırlık süreçlerinden oraya erişebilecek bir roketimiz ve bu alanda buna etki sağlayacak sistemimizle ilgili çalışmaların büyük bir kısmı tamamlanmış vaziyette. Bizim niyetimiz dünyanın atmosferinden emniyetli bir şekilde çıkarmış olduğumuz roketin kendi ve dünya etrafında dönen Ay’da spesifik bir noktaya sert iniş yapması, çarptırılması. Buradan çıkan tecrübeyle hemen ardından üzerindeki bilimsel ünite ile Ay üzerine yumuşak iniş yaparak halihazırda Ay’da planlanan bilimsel çalışmaların platformunda hak sahibi olmak. Bir diğer hedefimiz uzaya erişim ve uzay limanı programı. Bizim insanlı uzay misyonumuz da dahil bugüne kadar göndermiş olduğumuz uyduları bu alanda faaliyet gösteren platformların olduğu ülkelerden şu ana kadar gönderdik. Ülkemiz savunma alanında halihazırda resmi ünite olan 100 kilometreyi aşan roketleri yapabiliyor. Ülkenin savunma sanayi artık kabuğuna sığmaz bir noktaya geldi. Artık kendi ihtiyacımızı görebilecek, uzay alanında çalışma yapmak isteyen başka ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde bugün yapmış olduğumuz yatırımların karşılığını alacak farklı uzay platformları ve uzay istasyonları kurmak niyetindeyiz. Bu alanda ülkemiz de zaten belli adımları attı. Ülkemiz tarafından uygun görüldüğünde bununla ilgili detaylar paylaşılıyor olacak” dedi.