Türkiye’nin savunma sanayisindeki atılımları birçok ülkenin ilgisini çekiyor. Türkiye’nin özellikle Malezya, Endonezya, Filipinler ve Bangladeş gibi ülkelerle yaptığı anlaşmalarla Asya-Pasifik pazarındaki ağırlığı her geçen gün artıyor. Savunma ihracatının bu bölgeyle sınırlı olmadığına dikkat çeken uzmanlar, “Türk firmaları Latin Amerika’ya bir çıkarma yapmış durumda. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Latin Amerika pazarındaki Türk savunma ihracatı ciddi bir şekilde hissedilecektir” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkaran Türkiye, birçok ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla da dikkati çekiyor.
Bilindiği üzere, Endonezya, Malezya, Filipinler, Pakistan ve Bangladeş gibi Asya-Pasifik ülkeleri ile savunma sanayi alanında önemli işbirliği yapılıyor.
Son olarak 2019 Kuala Lumpur Zirvesi kapsamında Malezya’ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada savunma alanında 14 iyi niyet anlaşması imzaladı.
Türkiye’nin savunma ihracat hamlelerinin Asya-Pasifik’le sınırlı olmadığının altını çizen Savunma Politikaları Analisti Turan Oğuz, “Afrika’nın yanı sıra Orta ve Latin Amerika ülkelerine yoğun ilgimiz var. Türkiye bu bölgelere çıkarma yapmış durumda. Türk firmaları hem fuarlara katılıyor hem de halihazırda satışlar gerçekleştiriyor. Burada atılan adımların neticesinde birkaç yıl sonra Latin Amerika pazarındaki Türk savunma sanayisi ciddi bir şekilde duyulacaktır.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin savunma ihracatı konusunda sadece maddi kazanç açısından bakmadığını vurgulayan Oğuz, “Biz ihracatlarımızla, hem etki alanımızı genişletmek hem de yeni müttefikler bulmak gerektiğini fark ettik. Türkiye bir ürünü ihraç ederken, aynı zamanda yeni bir müttefik kazanmış oluyor. Zira Savunma sanayi satışı uzun vadeli ilişkiyi gerektirir. Her bir büyük platform satışı, iki ülke arasında 30, 40 bazen 50 yıllık mecburi askeri ilişki demektir. Türkiye bunun stratejik öneminin farkında. Türk firmaları belki bu satışlardan 50-100 milyar dolar kazanmayacak ama satışlar hem stratejik ve hem de jeostratejik açıdan önemli” dedi.
MUHAREBE ONAYLI ÜRÜNLER İLGİ ÇEKİYOR
Türkiye’nin gerek iç güvenlik gerekse Irak, Suriye gibi bölgelerde ürettiği savunma ürünlerini aktif olarak kullanan nadir ülkelerden biri olduğuna dikkat çeken Oğuz, şunları söyledi: “Türkiye kadar çatışmaların içerisinde aktif olarak yer alan başka ülke yok. Savunma sanayisinde bir platformun ‘muharebe onaylı’ olması çok önemli. Türkiye bunları kullanarak, iki etki planlıyor. Birincisi hem stratejik etkiler kurmak ve farklı ülkeler üzerinde etki alanını arttırmaktır”