İşten çıkarıldığını iddia eden işçi, kıdem ve ihbar tazminatını almak için mahkemenin yolunu tuttu. Yıllar süren davaya son noktayı koyan Yargıtay, şirket WhatsApp grubuna ‘Merhaba, 14 yıllık çalışma hayatımı bitirmiş bulunmaktayım, herkes hakkını helal etsin’ mesajı atan davacı işçinin tazminat alamayacağına hükmetti.
Özel bir şirkette çalışan işçi, iş sözleşmesinin haksız yere feshedildiğini belirterek İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu.
Davacı işçi, maaşının bordrolarda düşük gösterildiğini, yarım saat ara dinlenmesi kullandırıldığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı şirket ise iddiaları reddetti.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Davalı şirket avukatı kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf müracaatını reddetti. Davalı bu kez kararı temyiz edince devreye giren Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
MESAJ HER ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
İşçinin şirket Whatsapp grubuna helalleşmek amacıyla mesaj attığının hatırlatıldığı kararda, şöyle denildi:
“Davacı iş akdine haksız olarak son verildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuş, davalı ise davacının kendi işini kurmak için istifa ederek işten ayrıldığını savunmuştur. Ancak dosya kapsamında bulunan işten ayrılma bildirgesi incelendiğinde davacının imzasının bulunduğu ve işten ayrılma nedeni olarak kod 3 (istifa) çıkış kodunun gösterildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı tarafından şirket WhatsApp grubuna gönderilen mesajda şirket çalışanlarına yönelik olarak ‘Merhaba şirketteki 14 yıllık çalışma hayatımı bitirmiş bulunmaktayım, herkes hakkını helal etsin’ şeklinde açıklama yapıldığı görülmüştür. Buna göre davacının işten kendisinin ayrıldığının kabulü gerekirken yazılı şekilde iş akdine haksız bir şekilde son verildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir.”