S-400 bahanesiyle F-35 programından çıkarılan ve parasını ödediği uçakları alamayan Türkiye, hukuk mücadelesini netleştiriyor. ABD’li bir hukuk firmasıyla anlaşma imzalandığını hatırlatan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir şu bilgileri verdi: Hem Türk şirketleri hem Amerikan şirketlerinin hak kayıpları var. Türkiye burada sadece tek taraf olarak hakkını aramıyor. Zarar gören tüm şirket ve ülkelerin hakkının aranması gibi bir yol izlenecek.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma sanayiine milli çözümler sunan Savunma Teknolojileri Merkezi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasına ilişkin yargı girişimi hakkında bilgi veren Demir, birkaç aşamalı bir süreç izlediklerini, ilk aşamada Türkiye içinde yerleşik hukukçularla bir yol haritası üzerinde çalıştıklarını, ikinci aşamada ise bir Amerikan firmasıyla çalışmalar yürütüldüğünü anlattı.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, muhabirimiz Kıymet Sezer’in de aralarında bulunduğu gazetecilere konuştu.
Yargı girişiminde devletler arası bir muhataplığın söz konusu olduğunu, devletin atadığı program ofisi olacağını kaydeden Demir, “Bizim bu programdan çıkarılmamızla hem Türk şirketlerinin hem de Amerikan şirketlerinin hak kayıpları var. Programa girmek için Türkiye’nin ödediği bazı bedellerin, uçakların bedeli olarak ödenen miktarların karşılanması var. Ve bu konuya, mağdur olan tüm tarafların haklarının toptan bakılması ve gündeme getirilmesi gerekiyor” dedi. Türkiye’nin programdan çıkarılmasının ABD şirketlerine maliyetinin 500-600 milyon dolarla ifade edildiğini hatırlatan Demir, “Bu kanalla Türkiye burada sadece tek taraf olarak hakkını arayan değil, bu süreçte zarar gören tüm şirket, ülke ve yapıların da hakkının aranması gibi bir yolun izlenmesi söz konusu. İlk temaslar da süreçte müdahil olması gerekenlerin tavırlarının belirlenmesi ve beraber yol yürüme gibi bir stratejiye dayanıyor.”
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir müjdeyi verdi. Platformlar için 7.62 mm Makineli Tüfek PMT 7.62’nin geliştirmesinin sürdüğünü belirten Demir, paylaşımında ‘Kalifikasyonu tamamlandıktan sonra teslimatına başlayacağımız bu silah sisteminde dışa bağımlılığı bitirecek, artık yerli ve milli üretimle güvenlik güçlerimizin kullanımına sunacağız.’ ifadelerini kullandı.
UZAYA HİBRİT SONDA
Türkiye’nin uydu şirketinin kurulacağını, bu şirket içinde TUSAŞ’ın da olacağını kaydeden Demir, “Bu şirket, bir yapım şirketi, imalat şirketi niteliğinde olacak. Türksat işin içinde olduğundan belki işletme boyutunda da daha sonra söz sahibi olabilir” dedi. Türkiye’nin uzayla ilgili kabiliyetleri denildiğinde hemen her maddenin doğrudan savunma sanayi bünyesine gireceğini belirten Demir, “Şimdiye kadar geliştirdiğimiz bütün kabiliyetler o süreci destekleyecek. Orada olayın merkezindeyiz, mutfağındayız. Teknoloji olarak, kabiliyet olarak şirketlerimiz her ne teknoloji geliştirdilerse bunları uzay yolculuğunda kullanacaklar” dedi. Milli uydu fırlatma projesi kapsamında ilk sonda atışını gerçekleştirdiklerini ve uzay kabiliyetleri ve teknolojilerinin denendiğini hatırlatan Demir, roket motorları konusunda da dünyadaki mevcut teknolojilerin hepsini savunma sanayi bünyesinde geliştirdiklerini anlattı. Hibrit roket yakıtı motorunda belli bir aşamaya gelindiğini açıklayan Demir, “Belki uzaya bir dahaki sonda atışımız hibritle olabilir” dedi.
Tasarım merkezi hizmete giriyor
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Hürkuş’un 7-8 uçaklık ilk partisinde teslimata hazırlanıldığını söyledi. Demir, bazı tasarım değişiklikleriyle birlikte yeni bir Hürkuş’a doğru gidiş olduğunu kaydetti. Milli Muharip Uçak projesinde belirli aşamaları geçtiklerini anımsatan Demir, “Milli Muharip Uçak Merkezimiz hizmete alınıyor” dedi. Demir, MMU projesi ile Türk Savunma Sanayii’nin Hürkuş’tan süper lige atladığını belirterek “Bu büyük bir sıçrayış” dedi.
S-400’de ortak üretim pazarlığı
S-400’lerde ikinci sistem tedariki konusunda İsmail Demir, Türkiye’nin elde edeceği kazanımlar, yapılan pazarlıklar ve kabiliyetlere ilişkin detaylı görüşmeler yürütüldüğünü kaydetti. Teknik işbirliğine ilişkin bazı konuların netleştirildiğini anlatan Demir, bu aşamada tarih veremeyeceklerini söyledi. Demir, teknoloji transferinin ne kadar olacağı konusunda ise bunun karşı ülkenin tutumu ve pazarlık gücüne göre değişeceğini kaydetti.
