Türkiye’nin 20 adet Eurofighter savaş uçağı alımı için İngiltere ile imzaladığı anlaşma, yerli-millî füze ve sistemlerin uçağa entegrasyonunu da kapsıyor. İngiltere’nin Ankara Büyükelçiği, Türk mühimmatlarının Tyhoon’a entegrasyonuna açık olduklarını bildirdi. Ankara, Eurofighter kullanan diğer ülkelere mühimmat satışı da yapabilecek.
Türkiye’nin satın aldığı Eurofighter Typhoon savaş uçaklarında millî füze ve mühimmatları kullanacağı kesinleşti. 20 adet yeni nesil Eurofighter ile birlikte yüklü miktarda Meteor hava-hava füzelerini de içeren anlaşma 27 Ekim 2025 tarihinde imzalanmıştı. Fabrikadan çıkacak uçakların 2030 yılı itibariyle teslim edilmeye başlanması bekleniyor.
İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği tarafından savunma-haber platformu TURDEF‘e gönderilen açıklama, Eurofighter alımına dair önemli ayrıntılar ihtiva ediyor. TURDEF Genel Yayın Yönetmeni Özgür Ekşi‘nin konuya ilişkin sorularını cevaplayan büyükelçilik, Türkiye’ye ilk uçak teslimatının 2030 yılı için planlandığını doğruladı.
Türk Hava Kuvvetleri envanterine dahil olacak Eurofighter konfigürasyonunun kesinleştiğini ifade eden İngilizler, jetlerin Tranche-4 mü yahut Tranche-5 mi olacağına dair kesin bilgi vermekten kaçındı.

Ek Eurofighter tedariki konusunda Umman ile Türkiye arasında görüşmelerin devam ettiği belirtilirken, bu uçaklara gelişmiş AESA radarı takılması konusunun daha geniş ihracat konularıyla iç içe geçtiğine işaret edildi. Büyükelçilik radar entegrasyonuna ilişkin detaylı bilgi vermekten kaçındı.

METEOR‘UN YANINDA YERLİ-MİLLÎ FÜZELER KULLANILACAK
Türkiye, İngiltere’den 20 adet fabrika çıkışı Eurofighter’a ek olarak Katar’dan 12 ve Umman’dan 12 olmak üzere 24 adet ikinci el uçak tedarik etmeyi planlıyor. Tranche-3 modelinin en gelişmiş versiyonu olan AESA radarlı Katar uçaklarının 2026 yılı içerisinde Türk Hava Kuvvetleri’nde göreve başlaması bekleniyor.
İngiliz Büyükelçiliği, TURDEF‘e yaptığı açıklamada önemli bir bilgiyi daha paylaştı. Buna göre Türkiye, Eurofighter uçaklarında Meteor füzelerinin yanısıra yerli ve millî mühimmatları da kullanabilecek.
Londra, “Türkiye niyetini açıkça ortaya koydu. İngiltere mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için Türkiye ile birlikte çalışacaktır” diyerek Türk füzelerinin uçaklara entegrasyonuna siyasî olarak açık olduklarını deklare etti.
TURDEF haberinde, İngiliz elçiliğinin, Türkiye’nin millî sistemlerini Eurofighter kullanıcısı olan diğer ülkelere ihraç edebileceğini doğruladığı da belirtiliyor. Yani Eurofighter uçaklarında kullanıma girecek Türk füze ve mühimmatları, bu jetlerin sahibi olan diğer ülkelere de ihraç edilebilir.

Bu bilgi, millî hava-hava füzeleri GÖKDOĞAN, BOZDOĞAN, GÖKBORA ile seyir füzesi SOM ve türevlerinin, bunun yanında ROKETSAN üretimi aerobalistik mühimmatların Eurofighter uçaklarında kullanılabileceğine işaret ediyor.

TÜRK SİSTEMLERİ EUROFIGHTER KULLANICILARINA SATILABİLİR
Uçakların uzun vadeli bakımı, revizyonu, elektronik harp altyapısı ve eğitim konularının ayrı sözleşmelerle belirleneceğini yazan Özgür Ekşi, şu bilgileri veriyor:
“Büyükelçilik ayrıca İngiltere’nin Eurofighter üretimindeki rolüne ilişkin kapsamlı bir açıklama da yaptı. Açıklamada ön gövde, kuyruk bölümü ve yakıt deposu gibi önemli uçak parçalarının yaklaşık üçte birinin Samlesbury’de üretildiği belirtildi.

Devam eden Alman, İspanyol ve İtalyan siparişleri, İngiltere’nin Typhoon üretimini önümüzdeki 10 yıla kadar aktif tutacak. Bununla birlikte büyükelçilik, Warton’un üretim temposunun Türkiye’nin teslimat hızını veya maliyetini etkileyip etkilemeyeceği konusunda yorum yapmadı ve endüstriyel tempoyla ilgili soruları cevapsız bıraktı.
Büyükelçiliğin yanıtları, Türkiye’nin Eurofighter paketine ilişkin bugüne kadarki en net siyasi çerçeveyi oluşturuyor: Onaylanmış bir konfigürasyon, ilk teslimat tarihi, Türk silahlarının entegrasyonuna açıklık, egemen sistemlerin ihracatına izin, tanımlanmış iki aşamalı bir sürdürme yapısı ve görev verilerinin egemen kontrolü.
Radar varyantı, aşama detayları ve maliyet-zamanlama bağlantıları açıklanmamış olsa da, programın hükümet temeli artık çok daha görünür durumda.” TRHaber