ABD’nin Rusya’ya yönelik ambargo kararları ve Türkiye’de ortaya çıkan sahte döviz krizi, 2025 turizm sezonunda ciddi sıkıntılar yaratabilir. Milyonlarca Rus turistin Türkiye planlarını askıya alabileceği belirtiliyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başdanışmanı Hamit Kuk, ABD’nin Gazprombank ve UnionPay üzerinden getirdiği yaptırımların erken rezervasyonlarda düşüşe neden olduğunu vurguladı. Kuk, “Bu sorunlar çözülmezse, Rus turist sayısında yüzde 30-40 oranında bir azalma yaşanabilir,” ifadelerini kullandı.
Ambargo ve Ödeme Sorunları
Ambargo, Rus turistlerin Türkiye’deki ödemelerini zorlaştırırken, sahte döviz krizi de bu sorunu daha karmaşık hale getiriyor. Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR), turistlere Türkiye’ye gelirken yeni tarz Amerikan doları taşımalarını önerdi. Ancak sahte döviz vakalarının artması, bu yöntemin de güvenilirliğini zedeledi.
Erken Rezervasyonlar Sekteye Uğradı
Rus turistlerin tatil planlarını genellikle kasım-nisan döneminde erken rezervasyonlarla yaptığını belirten sektör temsilcileri, ödeme sistemlerindeki sorunların rezervasyon hızını ciddi şekilde etkilediğini söyledi. TÜRSAB yetkilileri, “Ödeme sistemlerinin çalışmaması durumunda tatil ödemeleri nasıl tahsil edilecek?” sorusunu gündeme getirdi.
Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem ise, turistlerin Türkiye’deki harcamalarını yaparken de büyük zorluklarla karşılaşabileceğini ifade etti. “Kredi kartlarının çalışmadığı durumda turistler yüklü miktarda nakit taşımak zorunda kalacak. Bu, hem güvenlik hem de pratiklik açısından büyük bir sorun yaratır,” dedi.
Sahte Döviz Krizinin Esnafa Etkisi
Sahte döviz sorununun turistler kadar esnafı da olumsuz etkilediği vurgulandı. TÜRSAB yetkilileri, döviz krizinin turistlerde güvensizlik yarattığını, ancak uzun vadede bu sorunun çözülebileceğini düşünüyor.
2025 turizm sezonunun, özellikle Rusya pazarında yaşanabilecek daralma nedeniyle zorlu geçeceği öngörülüyor. Sektör temsilcileri, ödeme sorunlarının çözülmesi ve güven ortamının yeniden sağlanması için hızlı adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.
