Brandenburg eyaletinde bu alandaki araştırma ve geliştirme faaliyetlerini güçlendirme girişiminin ardından, Rolls-Royce yeni nesil havacılıkta hibrit-elektrikli tahrik sistemleri sunmak için çok önemli bir adım attı.
Rolls-Royce, hibrit M250 tahrik sistemine dayalı olarak bir hibrit elektrikli uçuş demonstratörünün geliştirilmesi konusunda Berlin yakınlarındaki Strausberg merkezli bir havacılık mühendisliği şirketi olan APUS ve Cottbus’taki Brandenburg Teknoloji Üniversitesi (BTU) ile birlikte çalışacak. Brandenburg Eyaleti Yatırım Bankası (ILB) tarafından yönetilen bölgesel araştırma, inovasyon ve teknoloji geliştirme programı (ProFIT) kapsamında Brandenburg Hükümeti tarafından desteklenen projenin üç yıl sürmesi planlanıyor. Bu işbirliği sonucunda havacılık alanında yürütülen, dünyanın en kapsamlı hibrit türbinli motorunu geliştirme ve entegre etme programlarından biri uygulanacak ve 2021 yılından sonra uçaklarla yapılacak deneme uçuşlarına zemin hazırlanacak.
Bu projede 4000 kg’lık geleneksel kalkış ve iniş uçuş test aracına yönelik hibrit elektrik teknolojisinin pratik uygulamasının gösterilmesi amacıyla bir APUS i-5 uçağına yer verilecek. Sistem gelecekte EVTOL (hibrit elektrikli dikey kalkış ve iniş yapan hava araçları), genel havacılık araçları ve hibrit helikopterler gibi farklı ulaşım platformlarında elektrik tahrik kuvvetinin dağıtılması için kullanılabilecek.
Rolls-Royce İş Havacılığı Direktörü ve Rolls-Royce Almanya Başkanı Dr. Dirk Geisinger konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Brandenburg Hükümeti’ne sürekli desteğinden dolayı içtenlikle teşekkür ediyor ve bu çığır açan demonstratör programında APUS ve Brandenburg Teknoloji Üniversitesi ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu proje yeni nesil, daha sessiz ve daha temiz bir hava taşımacılığı olanağı sunacak tahrik sistemlerine giden yolda çok önemli bir adım. Aynı zamanda, bu girişim şirketimizde hibrit-elektrikli tahrik sisteminin geliştirilmesine yönelik merkezlerinden biri olan Dahlewitz tesisimizi daha da güçlendirecek.”
“Rolls-Royce havacılık endüstrisine öncülük etmeye devam ediyor”
Rolls-Royce Elektrikli Sistemler Direktörü Rob Watson ise şunları söyledi: “M250 gaz türbinimizin hibrit versiyonunu bir demonstrasyon ortamında Series Hybrid, Parallel Hybrid ve Turbo-Electric çalışma modlarında yerde test etmiş bulunuyoruz. 500kW-1MW arasında değişen güçlerde tahrik sistemi olarak kullanılması planlanan M250’nin hibrit versiyonu, havacılıkta güç ve tahrik sistemlerinin çehresini değiştirme potansiyeline sahip. Rolls-Royce havacılık endüstrisine ilişkin her önemli gelişmeye öncülük eden bir şirket ve bu heyecan verici elektrifikasyon adımında bizim yer almamız da oldukça doğal bir durum.”
BTU Cottbus-Senftenberg Güç Elektroniği & Elektrikli Tahrik Sistemleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Georg Mohlenkamp ise görüşlerini “Bu önemli projeye ortak olmaktan çok memnunuz. Elektrikli hibrit sistemlerinin fonksiyonel modellemesinden, sistem performansının dinamik modellemesinden ve elektro-mekanik sistem test desteğinden sorumlu olmamız bu alandaki güçlü yetkinliklerimizi kanıtlıyor. Sürdürülebilir uçak tahrik sistemlerinde Rolls-Royce ile işbirliği yapmak stratejimize dair ilk belirgin adımı temsil ediyor.” sözleriyle dile getirdi.
APUS Aeronautical Engineering GmbH CEO’su Philip Scheffel ise “Iron Bird test gövdesi tedarikçisi, kurulum donanım tasarım ve hibrit sistem kurulum ortağı olarak, bu projeyi ileriye götürmek ve birlikte deneysel uçuş mesafesini elde etmek istiyoruz. Brandenburg Hükümeti’nin finansman sağlaması heyecan verici planlarımızın gerçekleştirilmesine ve diğer bir dizi elektro-hibrit uçak sistemi için önemli konuların öğrenilmesine büyük ölçüde yardımcı oluyor.” Şeklinde konuştu.
Hibrit elektrikli uçuş projesinin finansmanı, Brandenburg Ekonomi ve Enerji Bakanlığı tarafından yayınlanan ProFIT tanıtım kılavuzu çerçevesinde talep edildi. Başvuru Wirtschaftsforderung WFBB ve Brandenburg Eyaleti İş Geliştirme Bankası’nın (ILB) desteği ile olağan iki aşamalı süreçte sunuldu. Mali ProFIT desteği Brandenburg Eyaleti tarafından Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu ve federal ve eyalet fonlarından sağlanıyor.
Köklü geçmişe sahip bir motor
M250 motor ABD, İngiltere, Almanya, Norveç ve Singapur’da görev yapan Rolls-Royce mühendisleri tarafından hibrit-elektrikli bir tahrik sistemine dönüştürüldü. Sistem demonstratörü projesi, yüksek enerji yoğunluklu bir batarya sistemi, elektrik üreteçleri, güç dönüştürücüler ve ileri düzey bir güç yönetim ve kontrol sistemine sahip M250 gaz türbinli motoru bünyesinde barındıracak.
M250 hibrit güç paketi, bölgesel havacılık faaliyetleri dahil olmak üzere daha büyük hava araçları için geliştirilmekte ve Airbus ile E-Fan-X demonstratör platformunda test edilmekte olan AE 2100 2,5 MW sistemini tamamlar nitelikte.
M250 gaz türbinli motor hem askeri hem de sivil amaçlı olarak kullanılan 170’ten fazla türde helikopter ve sabit kanatlı uçağa yerleştirildi. Rolls-Royce; olgunluğu, güç yoğunluğu, bakım kolaylığı ve yüksek güvenilirliği nedeniyle bu motoru seçti. M250 motorun kullanıldığı filonun 250 milyon saatten fazla uçuşu bulunuyor ve şimdiye kadar 33.000’den fazla motor piyasaya sürüldü.