Japonya, ABD’nin azalan hava savunma stoklarını yenilemek amacıyla, 20 milyon dolar değerinde Patriot füzesi satacak. Bu anlaşma, Japonya’nın Öz Savunma Kuvvetleri’nden bazı Patriot füzelerinin transferiyle gerçekleşecek.
Amerika ve Japonya stoklarını doldurma konusunda anlaştıktan 7 ay sonra fiyat konusunda uzlaştı. Japonya ABD’ye Patriot füzesi tedarik edecek.
Japonya, Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirmesinin ardından azalan Amerikan stoklarını yenilemek amacıyla, ABD’ye 3 milyar yen (19 milyon dolar) karşılığında açıklanmayan sayıda Japon yapımı Patriot füzesi satacak.
20 MİLYON DOLARLIK ANLAŞMA
Nikkei hesabına göre Japonya Satınalma, Teknoloji ve Lojistik Ajansı (ATLA) tarafından pazar günü duyurulan anlaşma, Japonya’nın Biden yönetiminin talebi üzerine Öz Savunma Kuvvetleri’nin (SDF) mevcut Patriot’larından bazılarını transfer etme kararının yedi ay sonrasında geldi. Bir ATLA yetkilisi kaç füzenin satıldığına dair yorum yapmayı reddetti, ancak müzakereler hakkında bilgisi olan eski bir Pentagon yetkilisi sayının 10 civarında olduğunu söyledi. ATLA’ya göre SDF, standart PAC-3 füzelerini “yakında” ABD ordusuna satacak. “Hedefte Müdahale Etmek İçin Aşamalı Dizi Takip Radarı”nın kısaltması olan Patriot füzesi, Kongre Araştırma Servisi’ne göre ABD Ordusu’nun en gelişmiş hava savunma sistemidir. Gelen füzeleri tespit edip vurabilir.
ABD’de radar ve yer sistemleri RTX (eski adıyla Raytheon Technologies) tarafından üretilirken, füze savunma sistemleri ise Lockheed Martin tarafından üretiliyor. Japonya’nın Mitsubishi Heavy Industries şirketi Hava Öz Savunma Kuvvetleri için yılda yaklaşık 30 füze üretiyor. SDF şu anda üç tür Patriot füzesine sahip: PAC-2, PAC-3 ve daha gelişmiş PAC-3 MSE, yani Füze Segmenti Geliştirmesi. Gelişmiş bir PAC-3 füzesi genellikle yaklaşık 4 milyon dolar değerindedir. MSE varyantı %50’ye kadar uzatılmış bir menzile sahiptir. Savunma Bakanlığı Pazar günü yaptığı basın açıklamasında Japonya ve ABD’nin PAC-3 füzelerinin ABD dışındaki hükümet kuruluşlarına verilmeyeceğini ve ABD stoklarını dolduracağını doğruladığını söyledi. ABD ve Japonya, Pazar günü Tokyo’da düzenlenen dışişleri ve savunma bakanları toplantısında, PAC-3 MSE’lerin ortak üretimini genişletme ve Gelişmiş Orta Menzilli Hava-Hava Füzesi’nin (AMRAAM) ortak üretimine başlama konusunda anlaştı.
ABD İLE ORTAK KARARGAH
Stimson Merkezi’nde kıdemli bir araştırmacı olan Yuki Tatsumi, Patriot transferinin boyutunun küçük olabileceğini ancak “bir emsal oluşturmanın önemli olduğunu” söyledi. ABD’nin ortak üretimi artırma yönündeki net sinyaliyle “Japon endüstrisi kapasitesine daha fazla yatırım yapabilir” dedi.
Bakanlar, ortak bir açıklamada, bu tür silahlara olan talebin “kritik” seviyelerde olduğunu ve ortak üretim çabalarının “yüksek öncelikli” olacağını belirttiler. Ayrıca, “Japonya ve çevresindeki güvenlik faaliyetlerinin koordinasyonundan birincil sorumluluğu üstlenecek” yeni bir ABD ortak kuvvet karargahı kurulması konusunda anlaştılar.
Reuters bu ayın başlarında, Japon fabrikalarında Patriot füzelerinin üretimini artırma planlarının Boeing tarafından üretilen kritik bir bileşenin kıtlığı nedeniyle geciktiğini bildirdi. Raporda, füzelerin uçuşun son aşamalarında onlara rehberlik eden arayıcılarında kıtlık olduğu belirtildi.
Rusya, Çin ve Kuzey Kore’nin desteğiyle savunma sanayi tabanını yeniden inşa ederken, ABD, sanayi tabanındaki kısıtlamaları tamamlamak için giderek daha fazla müttefik ve ortaklarına yöneliyor Bu ayın başlarında Washington’da düzenlenen NATO zirvesinde, Avrupa-Atlantik askeri ittifakı, Hint-Pasifik ortakları Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın endüstriyel kapasitelerinden yararlanma konusunu görüştü. Ancak Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Elizabeth Buchanan, böyle bir işbirliğinin uygulanabilirliğini ve Patriot füzelerinin Hint-Pasifik’ten çıkarılıp Amerikan depolarına aktarılması fikrini sorguladı.
“Asya devletleri için ‘irade’ ve uzun vadeli stratejik yörüngeler hakkında gerçekçi bir şekilde konuşmamız gerekiyor,” dedi. “Asya, stratejik rekabetin bir sonraki yinelemesi için küresel gücün merkezidir. Bu devletlerin bölgenin ötesindeki planlarla uyumlu hale gelmesi mantıklı mı?”