Türk sivil havacılık tarihinde havayolu taşımacılığındaki ilk kadın CEO olan Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk’ün gözü hep ‘yüksekte’… Yol haritasını net biçimde ortaya koyuyor: “Mevcut planlarımıza göre 2023 yılında filo büyüklüğümüz 100 uçak eşiğini aşacak ve büyümeye devam edecek. Bu büyümeden kuvvet alarak Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu, Afrika, Yakın Asya ve Türkiye’nin kuzeyinden doğusuna, güneyinden batısına yayılmış geniş bir yurt dışı uçuş ağına sahip dış hat taşıyıcısı olmayı hedefliyoruz.”
Geçen yıl devraldığı görevde bayrağı daha da yukarı taşımayı hedeflediğini anlatan Güliz Öztürk’le Pegasus’un yol haritasını, havacılıktaki gelişmeleri ve bir kadın lider olarak tecrübelerini Milliyet Gazetesi’nden Serkan Arman’a verdiği röportajda aktardı…
Pegasus için 2023 nasıl geçiyor, kısa ve orta vadeli hedefler neler?
2023 yılına global makroekonomik endişeler nedeniyle zorlu şartlar altında başladık ve sonra ülkemiz ne yazık ki büyük bir deprem felaketiyle karşı karşıya kaldı. Global enflasyonist baskıların da planlama yapmayı zorlaştırdığı bir dönemden geçiyoruz. Pegasus Hava Yolları olarak, yılın ilk 5 ayı itibarıyla kapasitemizi geçen yıla göre yüzde 30, misafir sayımızı ise yüzde 27 büyüttük. Dış hat misafir sayımızda yüzde 40 büyüme kaydettik. Yüksek yaz sezonu öncesinde elde ettiğimiz bu ivmeden memnunuz. Kilit operasyonel ve finansal performans sonuçlarımızı 2023 yılında da geliştirmeyi ve iyileştirmeyi hedefliyoruz. 2023’te toplam kapasitemizi yaklaşık yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. Filo büyüklüğümüzün Cumhuriyetimizin 100. yılında 100 uçak eşiğini aşmasını ve büyümeye devam etmesini planlıyoruz.
Filo ve uçuş ağı nasıl genişleyecek? Hangi yatırımlar yapılacak?
Filomuzu yeni nesil uçaklarla genişletmeye ve gençleştirmeye devam ediyoruz. 31 Mayıs 2023 itibarıyla filomuzda 4.3 yaş ortalamasıyla toplam 98 uçağımız bulunuyor. Airbus ile bulunan 114 uçaklık siparişimiz kapsamında, 30 Mayıs 2023 itibarıyla, 42 adet A320neo ve 30 adet A321neo uçağımızı teslim aldık. 2023 yılının geri kalanında; 10 adet A321neo, 2024 yılında 21 adet A321neo ve 2025 yılında 11 adet A321neo uçağın teslim alınmasını öngörüyoruz. İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yakında açılması planlanan 2. pistle beraber ana üssümüzde altyapı kapasitesi de artırılmış olacak. Uçuş ağımızı da her geçen gün genişletmeye devam ediyoruz. Şu anda misafirlerimizi 36’sı yurt içinde, 93’ü yurt dışında olmak üzere toplam 48 ülkede 129 noktaya ulaştırıyoruz. İstanbul Sabiha Gökçen üzerinden Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya arasında bağlantılı uçuşlar gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki aylarda Avrupa ve Ortadoğu’da yeni hatlar üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.
Küresel enflasyon ve enerji fiyatları sektörü nasıl etkiliyor, neler yapılabilir?
Hava yolu işletmeciliği deyince günlük faaliyette en önemli maliyet kalemi olarak akla elbette yakıt giderleri geliyor. 2023 yılında şu ana kadar jet yakıtının fiyatı düşük seyretti, özellikle yılın ikinci çeyreğinde. Biz yıla başlarken Brent petrolü ve jet yakıtı fiyatlarını daha yüksek seviyelerde bütçelemiştik, bu açıdan bize maliyet yönetiminde daha geniş manevra alanı sağlayan bir gerçekleşme görüyoruz ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Diğer yandan, küresel enflasyonist ortam yakıt dışı maliyet kalemlerimizde bizi belirgin artışlarla karşı karşıya bırakıyor.
Genel anlamda üretici ve hizmet sağlayıcıların pandemi döneminde erteledikleri fiyat artışlarını şimdi ürün ve hizmetlerine yansıttıklarını gözlemliyoruz. Ayrıca küresel tedarik zincirindeki kırılmaların her sektör gibi havacılığı da olumsuz etkilediği ve bütçe – planlama aşamalarında elimizi zorlaştırdığı da bir gerçek. Biz etkin maliyet yönetimini ve yüksek verimliliği çok önemsiyoruz ve bu alanlarda kuvvetli kaslara sahibiz. Bu sayede, mevcut zorlu koşulları en iyi sonuçlarla geride bırakacağımızdan şüphe duymuyoruz.
Güliz Öztürk’ün yol haritası nasıl? Yönetim anlayışında neler öne çıkıyor?
En büyük hedefim, Pegasus’un başarısını bir üst seviyeye taşımak. Mevcut planlarımıza göre 2023 yılında filo büyüklüğümüz 100 uçatak eşiğini aşacak ve büyümeye devam edecek. Bu büyümeden kuvvet alarak Avrupa’nın yanı sıra Ortadoğu, Afrika, Yakın Asya ve Türkiye’nin kuzeyinden doğusuna, güneyinden batısına yayılmış geniş bir yurt dışı uçuş ağına sahip dış hat taşıyıcısı olmayı hedefliyoruz. Ayrıca Pegasus’u gelecekte, çalışan ve misafir memnuniyetinde iddiasını ortaya koyan bir hava yolu olarak hayal ediyorum. Ajandamın ilk sırasında yetenek yönetimi ve misafir deneyimini iyi yönetecek ve gelişecek bir Pegasus yer alıyor. Ben ekip çalışmasına çok önem veren biriyim; bu nedenle modern ve paylaşımcı bir yönetim anlayışım olduğunu söyleyebilirim. İyi ekibin gücüne gönülden inanıyorum. Ekibiniz ne kadar iyi, donanımlı ve üretken olursa, siz de bir üst yönetici olarak o kadar başarılı olabilirsiniz. Bu nedenle benim en büyük motivasyon kaynağım, birlikte çalıştığım iş arkadaşlarım… Günümüzün rekabetçi ve zorlu iş dünyasında yol alırken, birbirimizden aldığımız enerji ve birlikte yarattığımız sinerjiyle, tüm zorluklara göğüs geriyor ve başarılı işlere hep birlikte imza atıyoruz.
Pegasus’un Türkiye’nin turizm hedeflerinin gerçekleşmesine katkıları nasıl şekilleniyor?
Ülkemiz, turizm potansiyeli açısından dünyanın en önemli ülkelerinden. Bunun en önemli sebepleri ise Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan benzersiz konumu, dört mevsim turizme elverişli yapısı ve kültürel zenginliği. Bütün bu etkenler sayesinde; Türkiye sadece bölgemiz için değil tüm dünya için çok ideal bir turizm destinasyonu olarak dikkat çekiyor. Havacılık da turizme katkı sağlayan, direkt bağlantılı bir sektör. Bu noktada, her zaman söylediğimiz gibi; ülkemizin ekonomisine, sivil havacılık ve turizm potansiyeline gönülden inanıyoruz. Türkiye’nin öncü düşük maliyetli hava yolu şirketi olarak, turizmde büyümenin en büyük destekçilerindeniz, öyle olmaya da devam edeceğiz.
‘Toplumsal cinsiyet dengesini kadın – erkek birlikte sağlar’
Kadın liderlerin önündeki cam tavanları ortadan kaldırmak için neler yapılabilir?
Kadınların potansiyellerini keşfedebilmeleri ve başarılarının önündeki görünmez engelleri kaldırabilmeleri için öncelikle toplumun bu konuya bakış açısının değişmesi gerekiyor. Eğitim bu noktada çok önemli. Toplumsal cinsiyet dengesini henüz okul çağlarında çocuklarımıza, gençlerimize anlatabilmeliyiz ki geleceğin yetişkinleri olduklarında bu dengeyi koruyabilsinler. Cinsiyet rolleriyle ilgili değerlerimizi ve inançlarımızı gözden geçirmeliyiz. Cinsiyete dayalı ayrımcılık yapmamaya özen göstermeliyiz, varsa önyargılarımızı yıkmaya çalışmalıyız. Sözel ve yazılı ifadelerimizde ayrımcı kalıplardan uzak durmalıyız. Gelecek nesillere eşitlik ve hakkaniyet konusunda iyi bir örnek olmak için maksimum gayreti göstermeliyiz. İş dünyasına gelecek olursak da, erkek egemen olarak nitelendirilen sektörler ve roller de dahil olmak üzere iş dünyasının genelinde ve karar mercilerinde kadınların sayısını artırmak üzere çalışmalar yapmalı, bu konuda çalışan STK’lara destek vermeliyiz. Unutmayalım ki, toplumsal cinsiyet dengesini ancak kadın-erkek hep birlikte çabalarsak sağlayabiliriz.
Cinsiyet eşitliği için hangi adımları atıyorsunuz?
Kadınlar, dünya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturuyor. Ancak toplumsal cinsiyet eşitsizliği tüm dünyada ne yazık ki çok yaygın olduğundan, ciddi bir potansiyel kaybı yaşanıyor. Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki; toplumsal cinsiyet eşitliği temel bir insan hakkıdır. Kadınların eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere hayatın her alanına eşit katılımı, kalkınmış bir ülke ve toplum için zorunludur. Bu nedenle hem iş dünyasına hem de bireylere büyük görevler düşüyor. Biz Pegasus Hava Yolları olarak, bu inançla özellikle iş hayatında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama hedefiyle birçok çalışma yürütüyoruz. Şirketimizde pilotluktan üst düzey yöneticiliğe her alanda kadın çalışanlarımızın imzası bulunuyor, bundan gurur duyuyoruz. Şirketimizin bu konuda gösterdiği hassasiyetin bir göstergesi olarak, filoya yeni katılan uçaklarımıza çalışanlarımızın kız çocuklarının isimlerini verme geleneğimizi sürdürüyoruz. Yıllardır elimizi taşın altına koyduk, mücadelenin tam ortasında yer aldık. BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri platformuna katılan dünyadaki ilk hava yolu şirketiyiz. 2019’da IATA’nın “2025’te25” girişimine imza atarak şirketimiz içerisinde cinsiyet dengesini sağlama konusunda bir taahhütte bulunduk. Bu kapsamda hedefimizi her çeyrekte gözden geçirmeye devam ediyoruz. Yanındayız Derneği, wtech Teknolojide Kadın Derneği, Women in Sales Network (WiSN) sosyal projesi gibi oluşumların destekçisiyiz. WiSN kapsamında, kadınları satış dünyasına teşvik etmek için satış fonksiyonunda kadın stajyer konumlandırarak WiSN Program Partneri olarak çalışıyoruz.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDF) yönettiği Ev İçi Acil Yardım Hattı’nın ve Mor Yerleşke projesinin destekçisiyiz. Kadınların iş hayatında sürdürülebilir bir şekilde var olmaları ve yükselmelerini destekleyen gönüllü bir kuruluş ve küresel bir ağın parçası olan PWN İstanbul ile iş birliği içerisindeyiz. Ben bu kurumsal çalışmaların yanı sıra Sales Network platformunda, şirketlerin satış bölümlerinde kadın ve erkek dengesini sağlamak misyonuyla çalışan Women in Sales Network (WiSN) sosyal projesinin Eş Başkanıyım. Üst yönetimimiz de bu alanda çalışmalar yürüten platformların destekçisi. Toplumsal cinsiyet dengesinin sağlanmasına katkı verebilmek için bireysel ve kurumsal olarak çalışmaya devam edeceğiz.
Sürdürülebilirlik konusunda nasıl ilerliyorsunuz?
Pegasus Hava Yolları olarak, sürdürülebilirliği şirket kültürümüzün bir parçası haline getirmeyi stratejik bir öncelik olarak belirledik. “Rotamız Sürdürülebilir bir Gelecek” sloganımızla üç ana başlıkta birçok anlamlı girişimi ve çalışmayı bir araya getiriyoruz: Daha temiz bir gelecek için 2050 Net Sıfır Emisyon hedefimize doğru yolculuğumuzu başlattık, özellikle cinsiyet eşitliğini odağımızda tutarak daha eşit ve çok sesli bir gelecek için Harmoni programımızı hayata geçirdik ve birlikte daha iyi bir gelecek için tüm değer zincirimize etki edecek iyi yönetişim uygulamalarımızla Buradayız diyoruz. Uçakla seyahat etmeyince iklim krizi ortadan kalkacakmış gibi söylemlere siz de denk gelmişsinizdir. Halbuki havacılık sektörü küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 2’sinden sorumlu. Buna rağmen havacılık sektörü tüm paydaşlarıyla bu sorumluluğunu sahipleniyor ve çözüm çalışmalarını ciddiye alıyor. Bizim için de aynı durum geçerli. Çevresel hedefler anlamında bizim yol haritamızın temel kilometre taşları Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ile birlikte verdiğimiz “2050’ye kadar Net Sıfır Karbon Emisyonu” taahhüdü ve bu taahhüdümüzü pekiştirmek amacıyla belirlediğimiz 2030 ara dönem karbon emisyon azaltım hedefimiz. Buna göre, birim yolcu kilometre başına düşen uçuş kaynaklı karbon emisyonumuzu, 2030’a kadar 2019’a kıyasla yüzde 20 azaltmayı hedefliyoruz. Filomuzun gençleştirilmesi, yakıt tasarrufu sağlayan düşük emisyonlu uçak modellerine yatırım yapılması, uçaklarda ağırlık azaltma çalışmaları, rota optimizasyonu gibi operasyonel tedbirlerle sürecin kaynağında emisyon azaltma çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızdan ve burada hızla kat ettiğimiz mesafeden dolayı çok mutluyuz. Türkiye’nin en genç filosuna ve aynı zamanda tüm dünyada düşük maliyetli taşıyıcılar arasında en genç filolardan birine sahibiz. Bu verimliliğin yakıt tüketimi ve emisyon azaltımına ciddi katkısı var. Önem verdiğimiz bir diğer konu da Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF). Özellikle Türkiye’de sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) üretimi için paydaşlarla çalışmalarımızı sürdürürken, operasyonlarımızda SAF kullanımımızı artırarak sürdürüyoruz. Yarattığımız katma değeri yalnız finansal performans açısından değil, aynı zamanda çevreye ve topluma etki açısından daha iyi ölçme ve raporlama ihtiyacının da farkındayız. Bu bağlamda, 2020 yılında Yönetim Kurulumuzun yayımladığı Kurumsal Sürdürülebilirlik Politikamız doğrultusunda önemli yenilikleri hayata geçiriyoruz. Geride bıraktığımız iki yıl içerisinde etkin bir yönetişim yapısı oluşturduk. Yakın zamanda flypgs.com internet sitemizde Sürdürülebilirlik Merkezimizi hayata geçirdik. İnternet sitemizin bu bölümünü sürdürülebilirlik çalışmalarımızın ana bilgi kaynağı olarak tasarladık. Bu şekilde sürdürülebilirliğin bizim için önemi ve bu konudaki uygulamalarımız hakkında ilgilenen herkese açık ve kolay erişilebilir bilgi sunmayı amaçlıyoruz. Buradan ESG çalışmalarımızla ilgili girişimlerimiz, farklı standartlara uygun raporlamamız, ESG çalışmalarımız hakkında aldığımız bağımsız derecelendirme notlarımız gibi birçok bilgiye erişim mümkün. Bünyemizdeki çalışmaların etkisini değer zincirimize yaymak istiyoruz.