Bursa’da düşen uçağın sebebi araştırılırken, Uçuş Eğitmeni ve Kaptan Pilot Öğretmen Kazım Dikici, “Bu uçakta roketli paraşüt sistemi var. Neden açmadılar bilinmez. Ancak bizler uçağı kurtarmaya çalıştığımız için süzülerek inmeyi deneriz” diye konuştu.
750 kilogramın altında olan çok hafif uçaklara verilen tabir
Havacılık camiasına başsağlığı dileyen Uçuş Eğitmeni ve Kaptan Pilot Öğretmen Kazım Dikici, “Hava gerçekten bugün Türkiye’nin her tarafında çok kötüydü. Yağış almayan bölge yoktu. Uçak havadan hafif ‘Ultralight’ tabir edilen uçaklardandı. Ultralight, maksimum uçuş ağırlığı 750 kilogramın altında olan çok hafif uçaklara verilen genel isimdir. Bizlerin eğitimde kullanmadığı bir uçak. Kardeşlerimiz Pamukova’dan kalkıp bir rotaya gittikten sonra hava radarlarından gördüğümüz üzere, sıkıntıya düştüklerini belirten radar ekoları vererek Bursa’ya doğru ilerliyor. Yunuseli’ne doğru giderken de bütün Türkiye’yi etkileyen yağış ve sisli havadan dolayı durumsal farkındalıkları zayıflıyor. Çarpışma yaşanıyor” dedi.
Bu bir eğitim uçuşu değil
Bu uçağın eğitim uçağı olmadığını ifade eden Dikici, “Bu bir eğitim uçuşu değil. Uçak oldukça yeni ve her türlü alet şartlarında önünüzü görmeseniz bile kar sis pusu uçabileceğiniz bir hava taşıtı. Bir arabanın yarısı kadar ağırlığa sahip. Çok hızlı düşüş gerçekleştiğini görüyoruz. neden kaynaklanmış olabilir. Bu uçakta paraşüt de var. 2020 yılında imal edilen 2017’den beri başlayan bir teknoloji.
Kendinizi kötü hissettiğiniz sağlıksal anlamda hava durumunu uçakta motor pervane arızası olduğunda roketli paraşüt. Hava kuvvetleri personeli olarak atlama şansımız var. Ama biz uçağı kurtarmaya çalışıyoruz. Roketli paraşüt var. 60 metreden bastığınızda paraşüt açılıyor. Siz süzülerek bir yere yumuşak iniş yapıyorsunuz. anlayamadım. Radar görüntüleri de farklı geliyor, radar ekoları. Buradan yola çıkınca kardeşimizin kötü hava şartlarından dolayı durumsallık yaklaşımı, farkındalığı belli noktaya gelince o da açmayı düşünmedi” diye tahmin ediyorum. 2 yaşında bir uçak. Biz buna deneysel hava aracı diyoruz” diye konuştu.
Başta radar açılmamış, son 15 dakika radar açıldığını görüyoruz
Hava şartlarının uçan kişiler için olmazsa olmazı olduğuna dikkat çeken Dikici, “400 tane yolcu da taşısak, amatör havacılık da yapsak bizim olmazsa olmazımız. Arkadaşlarımız bunu incelemişlerdir. Başta radar açılmamış, son 15 dakika radar açıldığını görüyoruz. Yunuseli’ne giderken kapalı hava sis, yağış da var. Mutlaka hava şartlarını değerlendirmişlerdir. Bazen hava aracına fazla güvenmek, son teknoloji olması, oto pilotlu bir uçak. 700 kiloluk bir uçakta otomatik pilot var, paraşüt var. Paraşüt sistemi ateşleme sistemiyle sizi her yerden kurtarıyor. Türkiye Cumhuriyetinde diğer ülkelerde olduğu gibi amatör havacılığı teşvik edecek meydan faaliyetleri ve yakıt olayları çok yaygın değil. Her havalimanında istediğimiz yakıtı bulamıyor olabiliyoruz” şeklinde konuştu.
Uçağın paraşütü açılmış ama yüksek gerilim hattına çarpmış
Öte yandan Tolga Özbek’in haberine göre, pilot Hakan Köksal, uçağın acil durum paraşüt sistemini devreye aldı. Paraşütü açılan uçak, emniyetle alçalırken bu sefer gaz çevrim santrali yakınlarında bulunan yüksek gerilim hattına çarptı. Uçak yanmaya başladı.
