Uçuş yolculuğunun en bilindik ritüellerinden biri, uçağın kapısında kabin ekibinin yolcuları selamlamasıdır. Bu an, çoğumuz için gülümsemeler, valiz yerleştirme telaşı ve bir an önce koltuğumuza oturma isteğiyle geçer. Ancak o kısa “Hoş geldiniz!” anı, aslında uçuş görevlileri için hayati önem taşıyan bir güvenlik kontrolünün başlangıcıdır. Wizz Air’de görev yapan uçuş görevlisi Ioana Iachim, popüler sosyal medya platformu TikTok üzerinden yaptığı açıklamalarda, bu basit görünen selamlaşmanın ardındaki şaşırtıcı gerçekleri tüm dünyaya duyurdu. Ioana’nın paylaşımlarına göre, bir uçuş görevlisi “Hoş geldiniz!” derken, aynı anda her yolcuyu dikkatle tarar ve uçuş güvenliğini etkileyebilecek potansiyel riskleri tespit etmeye çalışır.
TEK KELİMELİK SELAMIN GİZLİ ANLAMI: “HOŞ GELDİNİZ!” DİYEREK YOLCULAR TARANIR
Wizz Air uçuş görevlisi Ioana Iachim’in TikTok’ta yaptığı açıklamalara göre, bir uçuş görevlisinin yolcuları tek tek karşılamasının ardında yatan temel neden, sadece kibarlık değil, aynı zamanda olası bir acil durumda hızlı hareket etmeyi sağlayacak ön değerlendirme yapmaktır. Bu “selamlaşma” anı, havacılık jargonunda “süzme” veya “gözlemleme” olarak da bilinir ve uçuşun kritik ilk aşamalarından biridir.
- Hızlı Güvenlik Kontrolü: Ioana’nın açıklamalarına göre, uçuş görevlileri bu kısa temas sırasında her yolcuyu dikkatlice süzer. Amaçları, yolcuların fiziksel ve zihinsel durumlarını anlık olarak değerlendirmektir. Bu, dakikalar içinde yüzlerce yolcunun gözden geçirilmesi anlamına gelir ve uçuş güvenliği için hayati önem taşır.
GÖRÜNMEZ GÜVENLİK KONTROLÜ: HOSTESLER NEYE DİKKAT EDER?
Wizz Air uçuş görevlisi Ioana Iachim’in TikTok’taki paylaşımlarına göre, bir uçuş görevlisi “Hoş geldiniz!” derken, aslında beyni aynı anda birçok veriyi işler ve şunlara dikkat eder:
- Alkol veya Madde Etkisi: Yolcunun alkollü veya başka bir madde etkisi altında olup olmadığı, yürüme şeklinden konuşmasına, gözlerinden kokuya kadar çeşitli ipuçlarıyla tespit edilmeye çalışılır. Ioana, aşırı alkollü yolcuların uçuş sırasında sorun çıkarabileceğini veya acil bir durumda tahliyeyi geciktirebileceğini vurguluyor.
- Hastalık Belirtileri: Yolcunun hasta olup olmadığı, ateşi, öksürüğü, rengi gibi belirtilerle gözlemlenir. Bulaşıcı hastalık riskini veya uçuş sırasında tıbbi yardım ihtiyacını belirlemek önemlidir.
- Engellilik veya Hareket Kısıtlılığı: Acil bir durumda yardıma ihtiyaç duyabilecek, tekerlekli sandalyeli, koltuk değnekli veya görünür bir hareket kısıtlılığı olan yolcular tespit edilir. Bu yolcuların acil çıkış kapılarına yakın oturtulmamasına veya tahliye sırasında ekstra destek sağlanması gerektiğine dair notlar alınır.
- Aşırı Sinirlilik veya Agresiflik: Yolcunun genel ruh hali, gerginliği, agresif tavırları veya diğer yolcularla tartışma eğilimi gözlemlenir. Ioana, bu tür yolcuların uçuş sırasında güvenlik riski oluşturabileceğini ve bazen bu tavırların daha kapıdayken anlaşılabildiğini belirtiyor.
- Kaygı veya Uçuş Korkusu: Aşırı kaygılı veya uçuş korkusu yaşayan yolcular, gerekirse daha fazla destek veya güvence verilebilmesi için tespit edilir. Onlara sakinleştirici bir yaklaşım sergilenir.
- Şüpheli Davranışlar: Olağan dışı giyim tarzı, göz temasından kaçınma, aşırı tedirginlik veya garip bagaj gibi şüpheli davranışlar güvenlik açısından not edilir.
HER YOLCU BİR HİKAYE: ACİL DURUMDA HAYATİ ROL
Ioana Iachim’in de belirttiği gibi, bu anlık gözlemler, acil bir durumda hayati önem taşır. Uçuş görevlileri, bu bilgilerle bir “mental harita” oluşturur:
- “Şu koltuktaki yolcu alkollü, acil durumda tahliye ederken sorun yaratabilir.”
- “O yaşlı yolcunun acil durumda yardıma ihtiyacı olacak.”
- “Şu genç adam çok gergin görünüyor, belki sakinleştirmek gerekir.”
Bir uçuş görevlisinin “Hoş geldiniz!” demesi, sadece bir nezaket ifadesi değil, aynı zamanda uçuş güvenliğini sağlamak için titizlikle yürütülen, gözden kaçan ancak hayati öneme sahip bir güvenlik protokolünün başlangıcıdır. Wizz Air’de görev yapan ve deneyimlerini TikTok gibi platformlarda paylaşan Ioana Iachim sayesinde, bu gizli detaylar artık daha fazla kişi tarafından biliniyor.