Havayolu Çalışanları Sendikası Hava-Sen, Türk Hava Yolları’nda personel üzerinden yapılan tasarrufun yüzde 78,5’e ulaştığını belirterek bir bildiri yayınladı.
Hava-Sen, “Aylardır ısrarla sürdürdüğümüz “masaya oturun” çağrısı Temmuz ayının son gününde karşılık bulmuş ise de, gece karanlığında üyelerden kaçırılarak gizlice yapılan anlaşma sabahın ilk ışıkları ile bozulmuştur” şeklinde açıklama yaptı.
Hava-İş Sendikası’na da yüklenen Hava-Sen, “Dürüst bir sendika yönetimi, üyelerinin sadece bugününü değil geleceğini de etkileyecek olan Tadil Protokolü sürecini üyelerinin denetimine açık ve şeffaf bir şekilde yürütmelidir.” ifadelerini kullandı.
İşte Hava-Sen tarafından yapılan o açıklama:
“THY ile yetkili sendika Hava İş’in, çalışanların emeği, işi ve geleceği üzerinde kapalı kapılar ardında ve gece karanlığında yapılan pazarlıkları, THY işvereninin Ağustos ayında da Kısa Çalışma Ödeneğini kullanarak personel mağduriyetinin devamı yönünde irade koyması ile sonlandırılmıştır. THY, sendikanın göz yumması ve tam 5 aydır protokol imzalamak konusunda istekli olmamasını fırsat bilerek süreci tek taraflı olarak yürütmüş ve kısa çalışma/işsizlik parasının yanı sıra işçisine ölmeyecek kadar bir parayı yeterli görmüştür. 3 aylık pandemi döneminde THY’nin personel gideri 127 milyon dolar olarak açıklanmıştır. Ocak ayında yaklaşık 190 milyon dolar olan personel giderleri aylık 42 milyon dolara düşmüş böylece THY’nin çalışanların sırtından yaptığı tasarruf % 78.5’e ulaşmıştır.
Sendikanın Nisan-Mayıs-Haziran aylarında protokol imzalamak için hiçbir çaba göstermemesi sonucu işveren tek taraflı olarak çalışanlarını yoksulluk sınırının altındaki ücretlere mahkum etmiştir. Sendikanın umursamaz tavrı Temmuz’da da devam etmiş, HAVA-SEN olarak aylardır ısrarla sürdürdüğümüz “masaya oturun” çağrısı Temmuz ayının son gününde karşılık bulmuş ise de, gece karanlığında üyelerden kaçırılarak gizlice yapılan anlaşma sabahın ilk ışıkları ile bozulmuştur.
Hava-İş, yıllarca aidatlarını aldığı çalışanlara, masaya hangi teklifle oturduğunu, gece yarısı hangi tavizleri vererek hangi rakamlara ve maddelere razı olduğunu açıklamak zorundadır. Aynı kapsamda, THY’de ertesi sabah hangi maddelerde uzlaşmaktan vazgeçtiğini de açıkça belirtmelidir. Uzun yıllardır, tüm üyelere açık olarak yapılan Toplu Sözleşme görüşmelerinin niçin gece yarısı iki başkanın buluşması ile, üyelerden habersiz yapıldığı da açıklanmalıdır. OYNANAN OYUNUN ADI “PANDEMİDEN TOPLU SÖZLEŞME KAÇIRMAKTIR” Dürüst bir sendika yönetimi, üyelerinin sadece bugününü değil geleceğini de etkileyecek olan Tadil Protokolü sürecini üyelerinin denetimine açık ve şeffaf bir şekilde yürütmelidir.
Tam 5 aydır üyelerinin mağdur olmasına göz yuman, sendikayı ziyaret ettiği için uçuşları kesilen pilot üyelerine sahip çıkamayan Yetkili ancak etkisiz sendikadan istifa ederek HAVA-SEN çatısı altında gücünü birleştirmek, Hava İş yönetimine verilecek tarihi bir ders ve yanıt olacaktır.
Nisan başından itibaren yaşananlar, Tadil Protokolü ile kazanılmış birçok hakkın kaybedilmesi ile kalınmayacağını, Aralık 2020 sonuna kadar Kısa Çalışma Ödeneğinin kullanılması, ardından da ücretsiz izin uygulaması ile mağduriyetlerin devam edeceğini göstermektedir. Hava-İş’in bu sorunu çözme iradesi ve niyetinin olmadığı açıktır. Üyelerin Hava-İş’ten ayrılmamasını, uyguladığı işçi düşmanı politikalara destek olarak yorumlayan yetkili sendikadan istifa artık bir tercih değil zorunluluk haline gelmiştir.
HAVA-SEN, her koşulda sivil havacılık çalışanlarını bilgilendirmeye, kurulan tuzakları deşifre etmeye, tarafların pandemi dönemini bahane ederek taktıkları maskelerini indirmeye, yaşanan mağduriyetleri kamuoyuna duyurmaya devam edecektir.
Geç olmadan, işin, emeğin, ekmeğin ve çocuklarının geleceği masada satılmadan HAVA-SEN’e üye ol, HAVA-SEN’e güç ver, birlikte çözelim.
HAVA-SEN YÖNETİM KURULU”