İnsansız savaş uçağı KIZILELMA’nın ASELSAN MURAD-100A AESA radarıyla F-16’ya kilit atıp bu uçağı simülasyon ortamında GÖKDOĞAN füzesiyle vurması, Türkiye’nin havacılıkta gerçek bir devrime imza atacağını ortaya koydu. GÖKDOĞAN füzesi çok yakında KIZILELMA’dan ateşlenerek bir hava hedefini vuracak.
Baykar’ın 20 Kasım 2025 sabahı yayınladığı görüntüler dünya medyası tarafından dikkatle takip ediliyor. İnsansız savaş uçağının hava muharebesine hazır hale gelmekte olduğunu gösteren test uçuşu Malezya basınında övgü ifadeleriyle yer bulurken Yunan basınında panik yarattı.
Güney Asya merkezli savunma-haber platformu Defense Security Asia (DSA), yurtdışına bağımlı olmaksızın Türkiye’nin tespitten imhaya kesin bir öldürme zincirine sahip olduğunu ve bu stratejik avantajın Ankara’ya bölgesinde kesin bir üstünlük sağladığını yazdı.
“KIZILELMA, F-16’ya gerçekleştirdiği hassas simülasyonlu görüş ötesi saldırısıyla Türkiye’nin insansız hava aracı hakimiyetini pekiştirerek tarihe geçti” ifadeleriyle başlayan DSA haberinde şu satırlar dikkat çekti:
“KIZILELMA, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait bir F-16 savaş uçağına simüle edilmiş hava-hava saldırısı gerçekleştirerek küresel havacılık tarihinin en önemli adımlarından birine imza attı. Bu, Türkiye’nin insansız muharebe yeteneklerini yeni bir stratejik boyuta taşıyan tarihî bir ânâ işaret ediyor.
Gizlilik özelliğiyle tasarlanmış KIZILELMA, iki F-16 ile birlikte uçuş gerçekleştirdi ve yerli üretim MURAD AESA radarı ve GÖKDOĞAN hava-hava füze arayüz göstergesini kullanarak tam simüle edilmiş bir Görsel Menzil Dışı (BVR) muharebesi gerçekleştirdi.
İnsansız savaş uçağı, F-16 hedefine tam bir hassasiyetle kilitlendi ve GÖKDOĞAN füzeleri kullanılarak simüle edilmiş doğrudan saldırı olarak tanımlanan eylemi gerçekleştirdi; bu da Türkiye’nin modern hava savaşı alanında en yenilikçi ve yıkıcı insansız hava aracı güçlerinden biri olarak hızla yükselişini doğruladı.
Yayınlanan görüntülerde KIZILELMA’nın taksi yaptığı, havalandığı, insanlı uçak filosuna katıldığı, radar takımını etkinleştirdiği ve daha önce sadece modern 4.5 nesil savaş uçaklarına özgü olan gerçek zamanlı hava hedefi tespit yeteneklerini sergilediği görülüyor.”
BÖYLESİ BİR ÖLDÜRME AĞI, BÖLGEDE TÜRKLERE ÜSTÜNLÜK SAĞIYOR
“KIZILELMA’nın F-16’lara yönelik saldırıları başarıyla simüle edebilmesi, bu uçağa gelişmiş yeni nesil radar teknolojisi kazandıran MURAD sayesindedir.
300 kilometre tespit menziline sahip bu radar, KIZILELMA’nın AWACS uçaklarının yardımına ihtiyaç duymaksızın uzun menzilli muharebe operasyonları yapmasına olanak sağlıyor. GÖKDOĞAN füzesi ise AMRAAM’ın yerini alacak ve Türk hava platformlarına gerçek muharebe gücü kazandıracak şekilde tasarlandı.
65+ km menzile sahip olan bu füzenin 180 km’ye kadar menzili olan varyantları bulunuyor ve düşman elektronik savunma sistemlerini yüksek başarı oranıyla delebilecek şekilde tasarlandığı kaydediliyor.
Türkler MURAD radarı ve GÖKDOĞAN füzelerinin bir araya gelmesiyle, herhangi bir dış teknolojik bağımlılığa gerek kalmadan tespit aşamasından saldırı aşamasına kadar tam bir yerli imha zinciri oluşturdu. Böylesine bir öldürme ağı, Türkiye’ye Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Ortadoğu gibi çalkantılı bölgelerde büyük bir taktiksel üstünlük sağlıyor.
MURAD’ın yoğun elektronik harp ortamlarında görev yapabilme kabiliyeti, KIZILELMA’ya özellikle büyük güçlerin uzun menzilli radar karıştırma sistemlerine karşı yüksek teknolojili çatışmalarda kritik beka kabiliyeti sunuyor.
Bu test, canlı mühimmat kullanımı için gerekli olan atış kontrol mantığını ortaya koyuyor ve programı ŞİMŞEK gibi yüksek hızlı hedef İHA’lara karşı canlı atış testine bir adım daha yaklaştırıyor.”
KIZILELMA ARTIK TÜRKİYE İÇİN STRATEJİK BİR DİPLOMASİ ARACIDIR
“KIZILELMA’nın F-16, KAAN ve AKINCI gibi Türkiye’nin savaş uçaklarına sadık bir kanat uçağı olarak kritik bir rol oynaması bekleniyor. Yerli TEI TF-6000 motorları geliştirilirken AI-322F turbofan motorlarının kullanımı sayesinde uçağın kabiliyetleri yeni nesil uçaklarla aynı seviyeye geldi.
- nesil uçaklardan daha düşük maliyetli olmasına rağmen neredeyse eşdeğer yetenekler sunması nedeniyle bu platforma olan küresel ilgi hızla arttı. Maliyeti 30-40 milyon dolar olan KIZILELMA, F-35 veya Rafale gibi Batılı jetlere kıyasla çok daha etkili bir stratejik değer sağlıyor.
KIZILELMA sadece teknik bir sembol değil, aynı zamanda stratejik bir diplomasi aracıdır; zira onu işleten ülkeler otomatik olarak Türkiye’nin harekât doktrininin bir parçası haline gelecek ve böylece Ankara’nın Asya, Ortadoğu ve Afrika’daki jeopolitik nüfuzu güçlenecektir.
Baykar, ASELSAN ve TÜBİTAK’ın entegre gelişimi, diğer gelişmekte olan ülkelere örnek olabilecek bir milli savunma mühendisliği örneğidir. KIZILELMA sadece bir insansız hava aracı değil, aynı zamanda hava savaşındaki değişen paradigmanın bir tezahürüdür.
F-16’nın saatlik işletme maliyeti 25-30 bin dolar iken, KIZILELMA’nın saatlik işletme maliyeti 3-4 bin dolar olduğundan, bu uçak sürekli operasyonlar için daha verimli bir tercih haline geliyor.
Bayraktar KIZILELMA artık Türkiye’nin küresel hava gücünü yeniden tanımlama kararlılığını simgeliyor ve etkisi önümüzdeki on yıllar boyunca uluslararası jeopolitik manzarayı renklendirmeye devam edecek.”
YUNAN BASININDA GÖRÜLMEMİŞ PANİK: İKİNCİ EL F-35 HEMEN!
KIZILELMA’nın F-16’yı takibi sonrası 4. nesil jeti havada simülasyon ortamında vurması Yunan basınını telaşlandırdı. Atina merkezli Pentapostagma, 4. nesil tüm uçaklara karşı kesin bir üstünlük kurmaya hazırlanan KIZILELMA’nın GÖKDOĞAN füzesine anlık bilgi ilettiğinden bahsederek hava üstünlüğünü devam ettirmek için İsrail’den kullanılmış F-35 almak için harekete geçilmesi çağrısı yaptı. Haberde şöyle denildi:
“ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA radarını kullanan KIZILELMA, 30 mil mesafeden F-16’ya kilitlenerek anlık konum, hız ve hedef bilgilerini GÖKDOĞAN füzesine kesintisiz olarak iletti.
Türklerin yerli savunma sanayiindeki koordineli çabaları, KIZILELMA, TB3 ve ANKA gibi insansız hava araçlarının geliştirilmesi, İngiltere, Katar ve Umman’dan Eurofighter savaş uçaklarının satın alınması, ABD’den F-35 ve F-16 Viper tedarik girişimi Ege ve Güneydoğu Akdeniz’deki hava dengesini aleyhimize bozmaya çalışıyor.
KIZILELMA’nın Ukrayna AI-322F motoruyla seri üretime girmesiyle Türklerin bir şeylere hummalı şekilde hazırlandığını anlıyoruz.
Ülkemiz hiçbir koşulda Türkiye’nin kendi aleyhine hava üstünlüğü elde etmesine izin vermemeli ve kanaatimizce acilen ilave Rafale savaş uçağı edinme konusunu değerlendirmeli, aynı zamanda İsrail’den en az 6 adet F-35 almak için ABD’den onay almalıdır.”