mRNA teknolojisi kullanarak koronavirüs aşısı geliştiren BioNTech’in kurucularından Özlem Türeci ve Uğur Şahin, üçüncü doz aşı hakkında önemli açıklamalarda bulundular.
Sözcü Gazetesinin Yunanistan’ın Kathimerini gazetesinden aktardığı habere göre; BioNTech’in kurucuları Özlem Türeci ve Uğur Şahin gelecek ile ilgili umutlu olduklarını söyledi.
Şu an dominant mutasyonun Delta varyantı olduğuna dikkat çeken Uğur Şahin, “Laboratuvar deneylerinde gördüğümüz gibi geliştirdiğimiz aşı bunu da nötralize ediyor. Antikorun zamanla azaldığını ve üçüncü bir doz aşının antikor seviyesini yükselteceğini hatırlatmak önemli. Böylelikle Delta varyantına karşı tam koruma sağlanabilir. Bunun ne kadar süre devam edeceğini göreceğiz. İlk dozdan sonra antikor seviyeleri çok yüksek ve biz de bunun etkisinin gelecek bahara kadar devam etmesini umuyoruz. Daha sonra antikor seviyelerine bakmalı ve yeni varyant geliyor mu onu takip etmeliyiz. Şu an, aşı olanların güvende olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
“Üçüncü doz hastalığın bulaşmasını tamamen durduracak”
Şahin, üçüncü doz aşı olmanın önemli olduğunu ise şu sözlerle vurguladı:
“Üçüncü doz olmadan hastalığın bulaşması devam edecek. İki doz aşının sadece ağır hastalıkları çok azalttığını biliyoruz. Dolayısıyla ikinci doz ağır hastalıklara karşı koruma sağlıyor fakat üçüncü doz hastalığın bulaşmasını tamamen durduracak. Ayrıca enfeksiyondan korunmanın pandemiyi kontrol altına almada çok kullanışlı olacağına inanıyorum.”
“mRNA aşılarında baş ağrısı ve halsizlik dışında daha ağır yan etki yok!”
Özlem Türeci de, “Bu mRNA teknolojisi hücrenin yapısını değiştirmiyor. Enjekte edildikten sonra işini yapıyor ve bağışıklık tepkisi yaratıyor. Yani vücutta hiçbir şey değişmiyor. Klinik testlerimizde 40 binden fazla insan aşılandı ve ayrıca dünyada da yüz milyonarca insan aşılandı ve güvenlik verileri bize bunun güvenli olduğunu gösteriyor. Elbette her ilacın yan etkisi vardır. mRNA aşılarında da farklı bir durum yok. Aşı olduktan sonra baş ağrısı ve halsizlik olabilir ama bundan daha ağır yan etki yok. Aşı olmayanları ikna etmek için bir şey söylemek bana düşmez. Bizim işimiz verileri oluşturmak ve insanların aşılamadan anladıklarına yardımcı olmak” notunu düştü.
“Aşı olmayanlara sebeplerini sormalıyız”
Bu konuyla ilgili Uğur Şahin ise bilgi kirliliğinin bir sorun oluşturduğunu hatırlatarak, “Eğer biri aşı olmak istemiyorsa ona soru sormalıyız ve sebeplerini anlayarak konuşmalıyız. Açık olmalı ve münazaraya hazır olmalıyız” dedi.