Yaklaşık 7 yıldır düştüğü yer hakkında net bir bilgi bulunmayan havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olan Malezya Havayolları MH370 ile uçağı ile ilgili yeni iddialar ortaya atıldı.
Yaklaşık 7 yıldır düştüğü yer hakkında net bir bilgi bulunmayan havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olan Malezya Havayolları MH370 ile uçağı ile ilgili yeni iddialar ortaya atıldı. İngiliz bir mühendis, kayıp uçağın yerini bulduğunu öne sürdü.
Havacılık mühendisi Richard Godfrey, Malezya Havayolları’nın gizemli bir şekilde yok olan MH370 sefer sayılı uçağının yeni bir teknolojiyi kullanarak okyanusa düştüğü yeri tam olarak belirlediğini iddia etti.
Richard Godfrey, Boeing 777’nin Batı Avustralya’nın Perth kentinin 2 bin km batısında Hint Okyanusu’na düştüğüne inanıyor.
Uçak, 8 Mart 2014’te içindeki 239 kişiyle ortadan kaybolmuştu. Enkaz, 120 bin metrekareden fazla alanı kapsayan dört yıllık, 200 milyon dolarlık uluslararası arama çalışmasına rağmen bulunamadı ve bu, kalıcı bir gizem başlattı.
Godfrey BBC’ye, “MH370’e tam olarak ne olduğu ve gelecekte bunu nasıl önleyeceğimiz konusunda halka ve havacılık endüstrisine cevaplar verebileceğimizi” umduğunu söyledi. Güney Hint Okyanusu’ndaki bu yeni konuma uyum sağlamak için daha önce ayrı alanlarda tutulan farklı veri kümelerini birleştirdi.
Godfrey bunun “karmaşık bir alıştırma” olduğunu söyledi, ve bu sürecin bir yılı aşkın zamandır devam ettiğini ifade etti.
Godfrey, dijital radyo için geliştirilmiş, zayıf sinyal yayılımı (Weak Signal Propagation) adı verilen yeni bir teknoloji kullandı. Bu yöntemi, uçakların rotaları dışındaki bir rotada kör uçuşlar yaparak test etti ve verilerin uçuş yollarını doğru bir şekilde takip ettiğini iddia etti.
Eğer Godfrey’in iddiaları doğruysa 2018’de ABD tarafından işletilen Ocean Infinity tarafından yapılan bir arama, konumu sadece 28 km ile kaçırdı.
Avustralya eski Başbakanı Tony Abbott, 2020’nin başlarında Malezya’nın MH370’in pilotunun kasıtlı olarak uçağı düşürdüğü sonucuna vardığını iddia etmişti. Abbott, trajediden birkaç gün sonra Malezya Hükümeti’nin “en üst düzeylerindeki” kişiler tarafından kendisine bunun önde gelen teori olduğu söylendiğini iddia etmiş, ancak iddialar kanıtlanamamıştı.
