Dünya üzerinde bazı noktalar vardır ki, bilim ve mantığın ötesine geçen olaylarla anılır. Bermuda Şeytan Üçgeni de bunlardan biridir. Gemilerin aniden battığı, uçakların radardan kaybolduğu, telsiz bağlantılarının koptuğu bu esrarengiz bölge, onlarca yıldır hem komplo teorisyenlerinin hem de bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Atlantik Okyanusu’nun bu belirli kısmı, özellikle 20. yüzyılda yaşanan bir dizi dramatik olayla dünya çapında ün kazandı. Peki, bu “üçgen” gerçekten lanetli mi, yoksa tüm bu gizemin ardında bilimsel olarak açıklanabilir gerçekler mi yatıyor?
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ NEREDE VE GİZEMİ NEREDEN GELİYOR?
Bermuda Şeytan Üçgeni, kesin sınırları olmamakla birlikte, genellikle Atlantik Okyanusu’nda Florida’nın güneydoğu kıyısı, Bermuda adası ve Porto Riko arasındaki geniş bir alanı kapsar. Bu bölge, 20. yüzyılda yaşanan çok sayıda gemi ve uçak kayboluşuyla ünlenmiştir. İlk kez 1950’lerde Vincent Gaddis tarafından “Ölümcül Üçgen” olarak adlandırılmış, daha sonra “Bermuda Şeytan Üçgeni” terimiyle popülerleşmiştir.
GÖKYÜZÜNDEKİ EN BÜYÜK SIRLAR
Bermuda Şeytan Üçgeni’nin efsanesini pekiştiren ve hala tartışılan en ünlü olaylar, uçak kayboluşlarıdır:
Uçuş 19 (Flight 19) Faciası (5 Aralık 1945): Bermuda Üçgeni efsanesinin çıkış noktası olarak kabul edilen olaydır. ABD Donanması’na ait beş adet TBM Avenger tipi bombardıman uçağından oluşan bir eğitim filosu olan Uçuş 19, Florida’dan kalktıktan kısa bir süre sonra telsiz bağlantıları koptu. Filo lideri Teğmen Charles Carroll Taylor’ın telsiz konuşmalarında “pusulam çalışmıyor”, “her şey tuhaf görünüyor”, “beyaz sudayız” gibi kafa karıştırıcı ifadeler kullandığı duyuldu. Filo, iz bırakmadan kayboldu. Daha da şaşırtıcı olanı, Uçuş 19’u aramaya giden bir PBM Mariner tipi kurtarma uçağı da havada infilak ederek kayboldu. Bu olay, üçgenin gizemini katlayarak popüler kültürün ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Star Tiger (30 Ocak 1948) ve Star Ariel (17 Ocak 1949): British South American Airways’e ait “Star Tiger” ve “Star Ariel” adlı iki yolcu uçağı da Bermuda Üçgeni’nde iz bırakmadan kayboldu. Star Tiger, Azores Adaları’ndan Bermuda’ya giderken, Star Ariel ise Bermuda’dan Jamaika’ya giderken radardan kayboldu. Her iki kazada da herhangi bir enkaz veya ceset bulunamadı, bu da gizemi daha da artırdı.
KOMPLO TEORİLERİ YERİNE GERÇEKLER Mİ?
Bilim insanları, Bermuda Şeytan Üçgeni’ndeki kayboluşları paranormal veya dünya dışı nedenlerle değil, bilimsel ve doğal faktörlerle açıklamaya çalışıyorlar:
- Metan Hidrat Hipotezi: Okyanus tabanında, donmuş metan hidrat yataklarının bulunduğu biliniyor. Bu hipoteze göre, bu yataklarda meydana gelen ani sızıntılar veya “patlamalar”, suyun yoğunluğunu düşürerek gemilerin aniden batmasına neden olabilir. Yükselen metan gazının ise uçak motorlarına girerek onların durmasına yol açabileceği öne sürülür.
- Golf Stream ve Ani Hava Akımları: Bermuda Şeytan Üçgeni, dünyanın en hızlı ve en güçlü okyanus akıntılarından biri olan Golf Stream’in etkisindedir. Bu güçlü akıntı, hızlı hava durumu değişikliklerine ve ani, şiddetli fırtınalara neden olabilir. Bu tür fırtınalar, küçük veya eski model uçak ve gemiler için ölümcül olabilir.
- İnsan Hatası ve Navigasyon Zorlukları: Kaybolan birçok olayın ardında insan hatası, deneyimsizlik, navigasyon ekipmanlarındaki arızalar veya pusula sapmaları gibi faktörler olduğu düşünülmektedir. Bölgenin karasal referans noktalarının az olması, pilotların ve denizcilerin yönlerini kaybetmelerine neden olabilir. Manyetik anomaliler de pusula sapmalarına yol açabilir.
- Topografya ve Meteoroloji: Bölge, Atlantik’in en derin deniz çukurlarından bazılarına ev sahipliği yapar ve hava durumu ani ve şiddetli değişiklikler gösterebilir. Hızlı oluşan tropikal fırtınalar ve denizdeki ani değişimler, deneyimsiz mürettebat için ölümcül olabilir.
Bermuda Şeytan Üçgeni, hala birçok sır barındırsa da, bilimsel açıklamalar ve istatistiksel veriler, bu gizemin perdesini aralamaya devam ediyor. Ancak, insanlığın bilinmeyene duyduğu merak ve maceraperest ruhu, bu efsanenin yaşamasını sağlamaktadır.