Türkiye son yıllarda yüzde 70’lere varan savunma sanayisindeki yerlilik oranını daha yukarıya çekecek tarihi adımlar attı. SİHA’lardan ATAK helikopterlerine kadar milli üretimler, bölge ülkeleri tarafından da yakından takip ediliyor.
Bu gelişmeleri değerlendiren Yunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Paunis Nikolas, “Türk SİHA’ları Afrin’de büyük bir performans gösterdiğinde Yunan basını gerçekleri değil, Erdoğan’ın damadı tarafından yönetilen şirketi tartıştı. Kimse gerçeklere odaklanmadı ancak Türk İHA ve SİHA’ları Rodos Adası yakınlarında uçmaya başladığı zaman bu tehdit olarak hissedildi ve yoğun bir şekilde tartışıldı” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin son yıllarda savunma sanayisinde yaşanan hareketlilik, yerli ve milli ürünlerin çoğalması bölge ülkelerince yakından takip ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde milli savaş gemisi TCG Kınalıada’nın göreve başlaması nedeniyle gerçekleştirdiği tören Yunan ve Kıbrıs Rum basınında yankı buldu.
Yunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Paunis Nikolas, savunma sanayisinde atılan adımların çok önemli olduğunu belirterek, “Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmeler TSK’nın dışa olan bağımlılığını azaltma adına önemli bir etkiye sahip olacak. Halihazırda TSK’nın envanterinin yüzde 70’ini milli silahlardan oluşuyor. Aynı zamanda Pakistan gibi ülkelere yerli sistemlerini ihraç ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Nikolas, savunma sanayisindeki adımların Türkiye’yi bölgesel bir güç haline getirdiğini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’nin silah ihracatları, Türk diplomasisine sınırsız bir hareket kabiliyeti ve esneklik sağlayacak. Bu durum Türkiye’nin Balkanlardan Karadeniz’e, Ortadoğu’dan Orta Asya’ya kadar önemli bir jeopolitik oyuncu haline getirecektir. Aynı zamanda Afrika’da kurulan üsler Türk etkisini güçlendirecek”
YUNAN BASINI TÜRKİYE’DEKİ GELİŞMELERİ OKUYAMADI
Yunan ve Kıbrıs Rum basınında, Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi projesinin ilk dönemlerde ciddiye alınmadığının belirten Nikolas, “Yunan basınında Türkiye’nin silahlanma programı hakkında detaylı konuşan ilk uluslararası ilişkiler bilimcisi bendim. O dönemde Yunanlılar, Türk savunma sanayisinin gerçek kapasitesinin farkında bile değillerdi.” değerlendirmesinde bulundu.
“RODOS YAKINLARINA GELİNCE FARK ETTİ”
“Genel olarak, Türkiye’nin çalışmalarını hafife alma eğilimi vardı. Biz tersini söylediğimizde hedef gösterildik. Bayraktar SİHA’ların Afrin semalarında büyük bir performans gösterdiği zaman, Yunan basını SİHA’ların Erdoğan’ın ailesine yakın şirketi tartıştı. Yani konunun özüne odaklanmadı. Türkiye’de 3 farklı şirket 100’den fazla İHA üretiyor. Yunanistan bunu ilk olarak ANKA’lar Rodos’ta uçmaya başladığında tehdit olarak hissetti.” (YeniŞafak)