Kale Grubu şirketlerinden ve Türk savunma sanayisinin önde gelen kuruluşlarından Kale Jet Motorları, Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurarak halka arz sürecini başlattı. Şirket, izahname onayı için başvuruda bulunarak önemli bir adım attı.
Kale Grubu’nun Savunma ve Havacılıktaki Yolu
1987 yılında Euro Stinger füze konsorsiyumunun bir parçası olarak savunma ve havacılık sanayine giriş yapan Kale Grubu, milli ve özgün sistemler geliştirmeye devam ederken, F-35 projesi gibi çok uluslu projelerde de yer aldı. 2013’te Türkiye’nin ilk turbojet motorunu geliştirmek amacıyla Kale Arge’yi kuran grup, birçok motor geliştirdi ve seri üretime aldı. 2024 itibarıyla Kale Arge, ticaret unvanını Kale Jet Motorları Sanayi A.Ş. olarak değiştirdi.
Yerli ve Milli Üretimle Savunma Sanayine Katkı
Kale Jet Motorları, tamamen yerli ve milli kaynaklarla jet motorlarının tasarımını, kalifikasyonunu ve üretimini gerçekleştiren bir lider şirket olarak öne çıkıyor. Şirket, ileri mühendislik altyapısı ve test süreçleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, uluslararası pazarda rekabetçi konumunu güçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
KTJ-3200 Turbojet Motoru, Türkiye’de üretilen ilk özgün turbojet motorlarından biri olarak büyük önem taşıyor. Bu motor, SOM ve Atmaca milli seyir füzelerinin itki sistemi olarak görev yapıyor.
Yeni Nesil Motor Projeleri
Kale Jet Motorları, edindiği deneyim ve bilgi birikimiyle, yeni nesil yerli seyir füzelerine yönelik motor projelerini başarıyla sürdürüyor. Çakır ve Kara Atmaca füzeleri için geliştirdiği KTJ-1750 ve KTJ-3700 motorlarıyla da Türkiye’nin savunma kabiliyetine önemli katkılar sağlıyor.
Gelecek Vizyonu ve Halka Arz Süreci
Kale Jet Motorları, yenilikçi mühendislik çözümleri ve özgün ürünleriyle savunma sanayinin geleceğini şekillendirmeyi hedefliyor. Halka arz süreci, şirketin küresel pazarda daha iddialı bir konum almasını sağlarken, aynı zamanda Ar-Ge yatırımlarının sürekliliğini destekleyecek.
Bu adım, Kale Jet Motorları için olduğu kadar, Türkiye’nin savunma sanayinin uluslararası arenadaki gücünü pekiştirmesi adına da önemli bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor.