ABD’de, Etiyopya Hava Yollarına ait Boeing 737 Max 8 tipi yolcu uçağının düşme nedeniyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ön taslak raporda, kazaya uçağın tasarımının neden olduğu yolunda görüş belirtildi.
ABD’de ilgili makamlara iletilen ancak kamuoyuna resmen açıklanmadan önce basına sızan taslak raporda kazanın nedeniyle birlikte önerilerin de yer aldığı bildirildi.
ABD Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurumu Sözcüsü Eric Weiss, ön taslak raporun ellerine geçtiğini teyit etti, ancak rapora yönelik yorum yapıp yapmayacakları konusuna ise açıklık getirmedi. Boeing yönetimi de şu ana kadar basına sızan ön taslak raporla ilgili bir açıklama yapmadı.
Ön taslak raporda, düşen Etiyopya Hava Yolları pilotlarının performansı hakkında fazla yorum yapılmadı.
Endonezya’da Lion Hava Yollarına ait “JT 610” sefer sayılı Boeing 737 Max 8 tipi uçağın düşüşüyle ilgili hazırlanan raporda, kokpit yazılım tasarısındaki sorunların dışında, pilotların da hatalı olduğu görüşü dile getirilmişti.
Boeing’in Üst Yöneticisi (CEO) Dennis Muilenburg, ABD Senatosu’nda ekim ayında yaptığı açıklamada, Endonezya ve Etiyopya’da düşen iki 737 Max uçağının üretiminde hata yaptıklarını kabul ederek özür dilemişti.
Boeing 737 Max 8 krizi
Endonezya’da Lion Hava Yollarına ait “JT 610” sefer sayılı Boeing 737 Max 8 tipi uçak, 29 Ekim 2018’de, Cakarta’dan Sumatra Adası’ndaki Pangkal Pinang şehrine gitmek üzere havalandıktan kısa süre sonra denize çakılmıştı. 189 kişinin yaşamını yitirdiği kaza, bu tip uçakların ilk kazası olarak tarihe geçmişti.
Etiyopya Hava Yollarına ait Boeing 737 Max 8 tipi yolcu uçağı da 10 Mart’ta Addis Ababa’dan Kenya’nın başkenti Nairobi’ye gitmek için havalandıktan kısa süre sonra düşmüş, uçaktaki 157 kişi hayatını kaybetmişti.
Etiyopya’daki kazanın ardından Türkiye, Çin, Etiyopya, İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülke, “Boeing 737 Max” tipi uçakların operasyonlarını geçici olarak durdurmuş ve hava sahalarını bu uçuşlara kapatmıştı.
Her iki kazada da 737 Max tipi uçaklarda, hücum açısı sensörleri arasındaki veri uyuşmazlığının “Manevra Karakteristiği Takviye Sistemi” (MCAS) adı verilen kontrol sisteminin otomatik devreye sokmasını etkilediği belirtilmişti.