ANKA-S Çin basınında: Özel radarlı Türk SİHA’ları Güney Çin Denizi üzerinde sessizce uçarken barışçıyız ama pasifist değiliz

Malezya'nın 100 milyon dolar karşılığında TUSAŞ'a yaptırdığı çok özel ANKA-S'ler yakında göreve başlıyor. SAR radarı, GMTI sensörü ve sinyal izleme sistemleriyle teçhiz edilen 3 adet ANKA-S, Malezya'nın dış politikaya bakışını yansıtıyor. Çin merkezli AsiaTimes'ta yayınlanan makale, Türk SİHA'sını merkeze alan çarpıcı bir perspektifi ortaya koydu.

anka-hava-haber

Malezya’nın 100 milyon dolar karşılığında TUSAŞ’a yaptırdığı çok özel ANKA-S’ler yakında göreve başlıyor. SAR radarı, GMTI sensörü ve sinyal izleme sistemleriyle teçhiz edilen 3 adet ANKA-S, Malezya’nın dış politikaya bakışını yansıtıyor. Çin merkezli AsiaTimes’ta yayınlanan makale, Türk SİHA’sını merkeze alan çarpıcı bir perspektifi ortaya koydu.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından Malezya’ya teslim edilen özel yapım ANKA-S’ler Çin basınında gündem oldu. 2023 Mayıs’ındaki LIMA savunma fuarı sırasında imzalanan 100 milyon dolarlık sözleşme kapsamında Kuala Lumpur yönetiminin talep ettiği özel radar yüklü 3 adet ANKA, bu ülkeye teslim edildi. Takımadalardan oluşan Malezya, bölgesindeki her gelişmeyi bundan böyle Türk SİHA’larıyla takip edecek.

Çin merkezli uluslararası yayın organı AsiaTimes, ANKA’nın Malezya macerasını konu alan bir makale yayınladı. Prof. Dr. Phar Kim Beng ile araştırma görevlisi Luthfy Hamza tarafından yayınlanan ortak makale, “Malezya, Güney Çin Denizi üzerinde sessizce Türk İHA’larını uçuruyor” başlığını taşıyor.

Analizde, Malezya’nın ANKA’yı tercih ederek ABD ile Çin arasında stratejik bir yol benimsediği vurgulanıyor.

İki süper güç arasında taraf olmayı reddederek barış ve istikrara yatırım yapan Malezya’nın ‘provokasyon olmadan egemenliği’ ve ‘gerginlik olmadan askerî hazırlığı’ önceliklendirdiğini kaydeden makalede şu ifadeler dikkat çekti:

“Malezya, Haziran 2025’te 3 adet Türk yapımı ANKA-S insansız hava aracının konuşlandırıldığını doğrulayarak deniz sahasındaki farkındalığını güçlendirme yolunda kararlı ancak mütevazı bir adım attı.

Orta irtifa ve uzun dayanıklılık (MALE) özelliklerine sahip İHA’lar Labuan’da faaliyet gösterecek. İlk sortilerin önümüzdeki günlerde Güney Çin Denizi üzerinde başlaması bekleniyor.

Ancak bu tür operasyonların sembolizmi, özellikle Güney Çin Denizi gibi gergin ve stratejik açıdan hassas bir bölgede dikkatlice yorumlanmalıdır. Bu, ABD ile Çin arasında taraf seçmekle ilgili değil. Ayrıca herhangi bir güce karşı saldırgan bir sinyal de değil. Malezya’nın seçimi sessiz diplomasi doktrinini yansıtıyor: Provokasyonsuz egemenlik ve gerilim olmadan askerî hazırlık…”

SAR RADARI, GMTI SENSÖRÜ, EO/IR KAMERA…

“Malezya, Güney Çin Denizi’nde onlarca yıldır ilkeli bir angajman politikası izliyor. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamındaki deniz haklarını savunurken Çin ile yapıcı ve çoğu zaman sıcak bağlarını da sürdürüyor. Malezya’nın keşif İHA’ları tedarik etmesi bu geleneği baltalamıyor. Aksine, çıkarlarımızı açıklık ve sakinlikle savunma taahhüdümüzü güçlendiriyor; teslimiyet ya da çatışma değil.

TUSAŞ tarafından tasarlanan ANKA-S, düzenlenen şeffaf bir ihale sonucu Amerikan General Atomics üretimi MQ-9 Reaper ve Çinli AVIC’in Wing Loong-II’si arasından seçilmişti. Malezya’nın Türkleri seçmesi ABD veya Çin’i reddetmek anlamına gelmiyordu; bu stratejik uygunluğa, karşılanabilirliğe, güvenilirliğe ve siyasallaştırılmamış savunma tedarikine dayalı bir tercihti.

30 saat havada kalma süresi, şifreli uydu haberleşme sistemi, sentetik açıklıklı radar (SAR), EO/IR kameralar, yer hareketli hedef gösterge sensörü (GMTI) ve dost düşman tanıma (IFF) sistemleriyle ANKA-S platformu, diplomatik dengemizi tehlikeye atmadan Malezya’nın münhasır ekonomik bölgesi (MEB) genelindeki faaliyetlerin izlenmesi için hayati öneme sahip bir kabiliyet sağlıyor.”

MESAJ AÇIK: MALEZYA İZLİYOR, TEHDİT ETMİYOR

“Bu araçlar deniz durum farkındalığını güçlendiriyor. Mesaj açık: Malezya izliyor, tehdit etmiyor. Malezya haklarını savunuyor, yeni taleplerde bulunmuyor. Bir savunma satın alımından daha fazlası olan ANKA-S, Malezya ve Türkiye arasında olgunlaşan ortaklığı simgeliyor. ASEAN’ın sektörel diyalog ortağı ve NATO’nun ikinci büyük askerî gücü olarak Türkiye, Doğu ve Batı’nın eşsiz bir kesişim noktasında.

Türkler hem ABD hem de Çin ile güçlü ilişkiler sürdürüyor ve bağımsız diplomasi yürütmeleriyle ün kazandılar. Türkiye’nin savunma sanayisi ayrıca geleneksel büyük güçlerle ilişkilerde sıklıkla eksik olan bir şeyi de sunuyor: Karşılıklı saygı ve teknolojinin paylaşılması… ANKA-S yerli Türk gelişiminin bir ürünü olup özelleştirme, eğitim ve potansiyel ortak üretim konusunda daha fazla avantaj sağlıyor.

Peki neden Türkiye ve neden şimdi? Cevap hem bölgesel hem de küresel dinamiklerde yatıyor. ASEAN’a üye ülkeler, yoğunlaşan ABD-Çin rekabeti sırasında giderek daha dikkatli hale geliyor. Malezya barışa kararlı bir şekilde tarafsız kalmaya devam ediyor ancak pasifist değil. Türkiye’nin seçilmesi, Malezya’nın herhangi bir süper gücün yörüngesine girmeden savunma duruşunu güçlendirebileceğinin açık bir işaretidir.”

TÜRKİYE’NİN VARLIĞI ÜÇÜNCÜ BİR YOL SUNUYOR

“ANKA-S herhangi bir askerî blok veya kuşatma gündeminin parçası değildir. Uluslararası hukuk ve ulusal çıkarlara dayanan egemen gözetleme aracıdır. Türkiye ayrıca aşırıya kaçmadan stratejik güvenilirlik de sunmaktadır. Pakistan, Katar ve Endonezya dahil olmak üzere hem NATO hem de NATO dışı ülkelerle güçlü savunma bağları kurmuştur.

ANKA-S ve ünlü Bayraktar TB2 gibi İHA’lar Suriye ve Libya’dan Karabağ ve Ukrayna’ya kadar birçok savaşta kendini kanıtladı. Malezya bu İHA’ları savaş için benimsemese de ANKA-S’nin güvenilirliği ve dayanıklılığı bir platform olarak olgunluğu hakkında ciltler dolusu şey anlatıyor.

Dahası, Türkiye sadece bir savunma sağlayıcısı değil aynı zamanda bir jeopolitik ortak. Türkiye’nin varlığı, Washington ve Pekin ikiliğine alternatif arayan ülkeler için üçüncü bir yol sunuyor. Bu bağlamda Malezya’nın ANKA-S’yi sahaya sürme kararı yalnızca teknik veya taktik bir karar değildir. Bu, ulusal kararlılığın sessiz ama derin bir ifadesidir.”

ANKA-S YUKARIDA UÇARKEN DÜŞMANLIK DEĞİL YETENEK SİNYALİ VERİYORUZ

“Malezya kışkırtmayı değil, korumayı hedefliyor. Körü körüne hizalanmayı değil, akıllıca iş birliği yapmayı hedefliyor. Deniz bölgelerimizi savunmada kararlılığımızı sürdürüyoruz; ancak Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve tüm ortaklarla diyalog ve diplomasi yoluyla etkileşime girmeye devam edeceğiz.

ANKA-S yukarıda uçarken, Malezya düşmanlık değil yetenek sinyalleri veriyor. Egemen bir kurum 21. yüzyılda böyle görünüyor; gözler kocaman açık, duruş sağlam, diplomasi bozulmamış. Malezya’nın Güney Çin Denizi’ne yaklaşımı ne safça ne de saldırgandır. Sessiz güç, stratejik öngörü ve büyük güç tiyatrolarına çekilmeyi reddetme temelindedir.

Atlantik ve Asya arasında bir köprü olan Türkiye ile çalışarak Malezya, sadece savunma kapasitesi inşa etmiyor; ASEAN ülkelerinin kendi şartlarıyla kendi söylemlerini ortaya koyduğu bir geleceği şekillendiriyor.”

TRHABER

Exit mobile version